Sovyetler Birliği dağıldıktan sonraki süreçte kurulan hemen bütün ülkelerde seçimler, son olarak Belarus örneğinde görüldüğü gibi Rusya ile Batı arasında bir mücadele aracı veya alanı olmaya başladı.Günümüzde yaklaşık 9,5 milyon nüfusu olan Belarus, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bağımsız kalan 14 devletten biri olarak 25 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmişti.
Belarus Sovyetler döneminden bazı önemli mirasları da devraldı. Bunların başında ağır sanayi geliyor. Sovyetler Birliği döneminde ağır sanayinin geliştiği önemli ülkelerden biriydi Belarus ve Sovyet dönemi sonrasında ise fabrikalarını dağıtmayıp koruyan ve çalışır halde tutan ülkelerden biri.
Batıcılar ile Rusya yanlıları arasındaki bu mücadelede her ne kadar sayısal olarak Batı veya Batıcılar daha başarısız olarak kabul edilse de uzun vadede, kendisini yenileyemeyen Rus etki enstrümanlarının ve Rus yanlılarının giderek zayıfladığı görülüyor.
Sergey Lavrov Belarus’la ilişkilerin her alanda geliştirilmesi ve entegrasyon doğrultusundaki hedeflerinde bir değişikliğin olmadığı vurgusunu yaptı ki onun bundan farklı bir değerlendirme yapması da zaten beklenemezdi. Şu durumda Moskova’nın Lukaşenko aleyhinde bir tavır sergilemesinin Belarus’taki protestoculara güç katacağını herkes biliyor. Böyle bir tavır ülkedeki durumu daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürükleyecektir.
Lavrov’un Minsk’teki temasları öncesinde Rus basınında görülen “Lukaşenko ile yola devam edilemeyeceği”, “Moskova’nın artık sabrının tükendiği” yönündeki keskin değerlendirmeler Belarus başkanına açık bir işaret olarak değerlendirilebilir. Moskova’da Lukaşenko ile bundan sonra çalışmanın siyasi açıdan çok maliyetli ve riskli olduğu görüşünün ön plana çıktığı görülüyor.
Türkiye Son Haberler, Türkiye Manşetler
Similar News:Diğer haber kaynaklarından derlediğimiz buna benzer haberleri de okuyabilirsiniz.