Anayasa Mahkemesi, “Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” adıyla hazırlanan metne imza atan ve terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırılan 10 akademisyenin yaptığı başvuru sonucunda “hak ihlali” olduğuna hükmetti.
Ancak imzacılara ajan, vatan haini, gözünü kan bürümüş cani muamelesi yapmanın anlamı yoktu; ihraç, tutuklama gibi yaptırımların yersiz ve adaletsiz olduğunu da belirtmiştim. Bu süreçle beraber devletin daha önce ‘canavar’ olarak gördüğü teröristi ‘suçlu, hatalı ama eğer silah bırakarak sınırdışına çekilirse’ affedilme şansı bulunan bir ‘insan’ mertebesine taşıyorsunuz. Onu dağa gönderen zihniyeti protokol haline getirenlere ‘demokratik siyasete entegre olurlarsa’ şiddetten uzak kalırlarsa, diledikleri her şeyi savunabileceklerini anlatıyor, süreci bunun üzerine kuruyorsunuz.
Çözüm süreci bitiyor, ama bu durum akademisyenlerin entelektüellerin ve HDP’nin kentli yeni çevresinin yeniden başlayan ‘güvenlik konsepti’ne hızla adapte olmasını sağlayamıyor. Ezcümle, bugün en azından, dindar ama kindar olmayan, seküler ama İslamofobik olmayan “makul” demokrat aklın gördüğü bir şey var: Kötü metinleri, kötü fikirleri, kötü haberleri, kötü yazıları kriminalize edip bunlardan “suç” imal etmeye çalışmanın ve bu fikir ve metinleri ceza hukukunun konusu haline getirmenin sonu yok. “O yaparken kötü, ben yaparken iyi”nin hiçbir inandırıcılığı yok.
Şu kadına gıcık oluyorum cennet vadetse bile..
Türkiye Son Haberler, Türkiye Manşetler
Similar News:Diğer haber kaynaklarından derlediğimiz buna benzer haberleri de okuyabilirsiniz.
Kaynak: NTV - 🏆 20. / 51 Devamını oku »
Kaynak: ANADOLU AJANSI - 🏆 19. / 51 Devamını oku »
Kaynak: milliyet.com.tr - 🏆 13. / 53 Devamını oku »
Kaynak: Mynet - 🏆 1. / 68 Devamını oku »
Kaynak: Habertürk - 🏆 21. / 51 Devamını oku »
Kaynak: TRT HABER - 🏆 12. / 53 Devamını oku »