Bu da toplam konutların yüzde 55’e yakınının sigortalı olduğu anlamına geliyor. Bunların bir kısmı, ev sahipleri tarafından, ‘deprem ülkesiyiz, her an deprem olabilir, evim yıkılırsa devletten yardım beklemek yerine sigortamı yaptırayım’ bilinciyle sigortalanmış konutlar ve bu konut sahipleri her yıl da düzenli poliçelerini yeniliyor. Bu poliçelerin hiçbirinde sorun yok.
Vatandaş da o poliçeyle elektrik, su işlemlerini hallediyor; soranlara da ‘benim DASK’ım var’ diyor, işin kötüsü kendi de buna inanıyor.Bugün için İstanbul’da 100 metrekare konut için ödenecek deprem sigortası primi 266 lira. Karşılığında da depremde konut zarar görürse DASK, yeniden inşa bedeli olarak 115 bin liraya yakın hasar ödüyor. Türkiye genelinde ortalama zorunlu deprem sigorta primi ise 150 lira.
Şimdi birileri diyecek ki, ‘canım böyle ne kadar poliçe vardır ki?’. Araştırma yaptım. El değiştiren konut sayıları ile kiralanan konut sayılarına ve elektrik, su aboneliklerine baktım. Benim tahminim primi ucuz olsun diye bilgileri sigorta sistemine yanlış girilmiş bir milyondan fazla DASK poliçesi var. Daha da vahimini söyleyeyim;
Türkiye Son Haberler, Türkiye Manşetler
Similar News:Diğer haber kaynaklarından derlediğimiz buna benzer haberleri de okuyabilirsiniz.
Kaynak: Sözcü - 🏆 2. / 68 Devamını oku »
Kaynak: Mynet - 🏆 1. / 68 Devamını oku »
Kaynak: Hurriyet.com.tr - 🏆 5. / 63 Devamını oku »
Kaynak: Haber 7 - 🏆 7. / 63 Devamını oku »
Kaynak: Mynet - 🏆 1. / 68 Devamını oku »
Kaynak: TRT HABER - 🏆 12. / 53 Devamını oku »