1990'larla beraber, başta Sinaloa karteli olmak üzere, ABD ile Meksika arasında 7 önemli ulusaşırı suç örgütü ortaya çıktı ve bunlar uyuşturucu rotasını yönetmeye başladılar.
1980’lerin çift kutuplu siyasi atmosferinde, Latin uyuşturucu baronları ve solcu gerilla grupları arasında koordineli çalışma zemini doğmuştu. Pablo Escobar gibi sadece uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgilenen kimi unsurlar, yerlerini artık şiddet uygulayan gruplara bırakmaya başladılar.
ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Programı tarafından hazırlanan raporda, ulusaşırı suç örgütü olarak adlandırılan ve uyuşturucu ticaretini yöneten Sinaloa ve Jalisco Nueva Generacion kartelleri hâlâ en büyük kriminal uyuşturucu tehdit olarak niteleniyor.
ABD ve Meksika arasındaki uyuşturucuyla mücadele işbirliğinin raporlara yansıyan bir başka yönü de ABD’nin Meksika üzerinde kurmak istediği tahakküm olarak karşımıza çıkıyor. ABD Soğuk Savaş süresi boyunca, komünizm ve yerel isyancı tehdidine vurgu yaparak Meksika hükümetinin bu unsurlara karşı mücadele etmesini sağladı.
ABD ve Meksika’nın 1980’lerden bu yana mücadele ettiği sorunların başında gelen uyuşturucu kartelleri, her iki ülke için halen somut bir tehdit olma özelliğini sürdürüyor.
Gayet başarılı analiz
el atmadiklari yer halt kalmamis illegal bozguncu istismarla adi çıkarlari beslemek için. kahhar olsunlar inş.
Türkiye Son Haberler, Türkiye Manşetler
Similar News:Diğer haber kaynaklarından derlediğimiz buna benzer haberleri de okuyabilirsiniz.
Kaynak: Hurriyet.com.tr - 🏆 5. / 63 Devamını oku »
Kaynak: CNN TÜRK - 🏆 11. / 59 Devamını oku »
Kaynak: CNN TÜRK - 🏆 11. / 59 Devamını oku »
Kaynak: İhlas Haber Ajansı - 🏆 8. / 63 Devamını oku »
Kaynak: Habertürk - 🏆 21. / 51 Devamını oku »
Kaynak: Sözcü - 🏆 2. / 68 Devamını oku »