Bir grup Türk görevli, hepsi takım elbiseli, kravatlı, ellerinde birer çanta asansörü bekliyorlar…Kapısı açıldı, bürokratlar “Önce siz buyurun” diye birbirlerini ittirmeye başladılar… İri yarı olanı küçük olanı ittirdi, küçük olanı “Olmaz valla, o şeref bize ait” diye kenara kaçtı, üçüncüsü onu yakaladı, var gücüyle öne itti…Asansör geldi, iri yarı olanı “Buyursunlar” dedi…...
Asansöre denk getirmişti ya müdür ayaklarını V biçiminde açıp asansörün kapısına dayayarak “Siz buyurmazsanız aha şuradan şuraya adımımı atmam” dedi…Ama yurt dışına gönderilen, dil bilmeyen görevlilerin binlerce trajikomik hallerinden birisidir…AKP döneminde bu bir devlet politikası oldu, ödüllendirilmek istenen, yakınlar, akrabalar, yandaşlar… Ya da bir halt karıştırmış da gözden uzaklaştırılmak istenenler, cep dolusu dolarla...
En son; bu bayram öncesi 71 ülkeye, 6 bin dolarlar 100 müşavir göndereceklerdi, baktılar dil bilen yok…Kimisi uzak ülkelerde yaşamını kurtarmak için çırpınıyor, kimisi yazgıya küsmüş tezgahtar, kimisi umudunu kesmiş yutkunuyor…Bir adım ileri gidemeden…
2 tane dil biliyorum. Biri çok iyi seviyede diğeri orta seviyede. Bir fabrikada kargo gönderiminden sorumluyum. Mecburum başka iş yok. Ayrıca dil öğrenmek üniversite başarısı değildir. Dil üstüne gidersen öğrenilecek bir olaydır.
Kahrolsun cehalet genclerimize yazık calısacak fabrikamı kaldı tarımmı sanayii mi mimarlar mūhendisler ziraatcılar teknikerler ögretmenler hepsi yurtdısına gitmek istiyor
Bir kaç dil bilin gençlerimizi merak ettim doğrusu. Dünyada ilk 500 de bi tane üniversitemiz yok halbuki.
Öylesine zor öylesine zor ki, Nasıl tarif etsem ... İstemem başına gele Ah bı gel hele Arzuhalimi gör hele...
Ama yandaş ailelerin hepsi devlet kadrolarında çalışıyor. O nasıl olacak? Nasıl tüm halka eşit davranılacak acaba?
Türkiye Son Haberler, Türkiye Manşetler
Similar News:Diğer haber kaynaklarından derlediğimiz buna benzer haberleri de okuyabilirsiniz.