Türkiye hızlı büyüyecek, fabrikalar kurulacak zannıyla büyük enerji açığımızın olacağı hesaplandı. Ülkede çiğ köfteci gibi elektrik santralleri kuruldu. Neredeyse her holding, bütün büyük inşaat şirketleri bu işe girdi.
Enerji sektörünün yüzde 85’i özel sektöre geçti. Geçerken ballı pasta zannedildi. Yandaşlar ihalelerin çoğunu kaptı. Son pişmanlık faydasızdı!

★★★

İhtiyacın çok üzerinde yatırım yapıldı. Dünyada enerji fiyatları da yarı yarıya ucuzlayınca zararlar büyüdü. Keza dağıtıcılar. Milyarlarca dolara aldıkları ihalelerin paralarını çıkartamadılar.
Yaklaşık 30 milyar dolarlık teşvik verildi. Az buz değil, 95 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Krediler hep döviz cinsinden alındı. Dolar arttı, gelirler artmadı. Şirketler battı!

★★★

İşin ilginci onca yatırıma rağmen Türkiye’nin enerji ihtiyacını yerli kaynaklardan elde etme oranı yüzde 24.3’e geriledi. Yatırımlarla beraber dışa bağımlılık arttı!
Şimdi masada, resmi olarak açıklanan 47 milyar dolarlık kredi borcu ve ödenemeyip yapılandırma ihtiyacı duyulan 12-13 milyar dolar söz konusu... Yapılandırma dedikleri batığa açılan kapı...

★★★

Bankalar, verdikleri kredileri geri alamayınca yeni kredi açmamaya başladı. Çoğunun artık kredi batırma lüksü kalmadı. Para olmayınca, faizler düşürülmüş ne fayda?
Vatandaş da bu işten nasibini aldı. Düzenli olarak yapılan zamlar, getirilen ekstra vergiler... Hiçbiri milleti fakirleştirmekten başka işe yaramadı.

★★★

Üretilen elektriğin yüzde 22’sini kullanan meskenlere geçen yılın başından beri yüzde 50 zam geldi! Yüzde 47’sini kullanan sanayi de zamların altında kaldı. Çoğu işletme icra ile tanıştı.
Ülkenin yaşadığı karanlık günler yeterli gelmediyse demek enerji tüketimi artsın diye devamlı yaz saati uygulamasına bile geçildi. Havaların sıcak gitmesi, kışın geç gelmesi, dolayısıyla elektrik ve doğalgazın az kullanılması vatandaşın tek dileğiydi...

★★★

İnsanlar 2016’dan beri kışın gün yüzü göremedi. Altı yaşında çocuklar narkotiğin şafak operasyonları gibi karanlıkta okula gönderildi. Millet yarasa gibi yaşamaya başladı.
Karanlıkta evden çıkıp, karanlıkta eve girdi. Güneşsiz geçen günler sebebiyle “D” vitamini eksikliğinden muzdarip insan sayısı katlandı.

★★★

Türkiye’nin enerji hikayesi bundan ibaret... Sizce buna kimler sebep? İşin ilginci bu ülkede yanlışı kim yaparsa yapsın faturayı vatandaş ödüyor!
Planlı programlı yönetilen bir ülkede bunlar olur mu? Milyarlarca dolar havaya uçurulur mu? Burası Türkiye, olmaz konusu, bulunmaz suçlusu... Siz elektrik zammına hazırlanın yakında çıkar kokusu!