Ekonomi dibe çakılsa AK Parti düşüşe geçer mi?

AK Parti’nin gerileyeceğine dair çok iddialı tahminlerde bulunan bir arkadaşım var...

“Ekonomi dibe çakılsa AK Parti düşüşe geçer mi?” diye sordum kendisine...

“Ben bıraktım artık o işi... Ne olursa olsun düşmez AK Parti’nin oyu” dedi ve başka da bir şey demedi.

Her seçimde çok büyük umutlarla koşa koşa sandığa gidip CHP’ye oy veren bir dostum var.

Ona da sordum, “Ekonomi dibe çakılsa AK Parti düşüşe geçer mi?” diye...

Dudaklarına umutsuz ve karamsar bir kıvrım kondurdu.

Ve şöyle dedi:

“Ben sandığa bile gitmeyeceğim, umurumda değil, oylar yine gitsin AK Parti’ye”.

Muhalifin de muhalifi bir arkadaşım var.

Her seçim öncesi “Bu sefer bu iş bitti” der, her seçimden sonra da işin bitmemesine bin türlü mazeret üretir.

“Ekonomi dibe çakılsa AK Parti düşüşe geçer mi?” diye sordum ona da...

Bana kötü kötü baktı.

Dudaklarını ısırıp tıslayarak...

“Hadi git işine be! Git işine” dedi.

Başta CHP olmak üzere Türkiye’nin bütün muhalefet partilerine sesleniyorum:

Bu karamsarlığı, bu umutsuzluğu, bu duyguyu yıkmadan...

Ne etseniz nafile!
Ne yapsanız boş!


THK, 'REİS'E RAĞMEN DOLARDA ISRAR EDİYOR
DAHA geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede dolar ile Euro ile kira mira yok, bundan sonra Türk Lirası geçer. Aksi takdirde bunun bedelini öderler” diye noktayı koydu.

Üstelik konuyla ilgili “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” de taş gibi yürürlükte!

İşte böyle bir ortamda...



Türk Hava Kurumu gibi millilikte en başı çekmesi gereken kurumumuz, bir taşınmazıyla ilgili muhatabına çektiği ihtarnamede Amerikan Doları üzerinden talepte bulunuyor.

İhtarnamenin her sayfasında dolarlar havada uçuşuyor.

Milli seferberlik ruhuna Türk Hava Kurumu uyum sağlamayacaksa... Kim uyum sağlayacak Allah aşkına!


YAHU BİR SÜRE TANI
BERAT Albayrak Orta Vadeli Program’ı açıkladı.

Daha açıklama başlamadan...

Olmaz bu iş...
Tutmaz.
Başarılı olmaz.

Falan demeye başlayanları gördüm.

Yahu kardeşim!

Bırak adam bir açıklamasını tamamlasın.

Bir dinle...

Bir kere olsun olumlu tarafından bak...

En azından “Şurası da iyi, şurası da umut veriyor” falan de.
En azından bir süre tanı.
En azından üzerinden bir gün geçsin.

NOT: Bu arada Berat Albayrak’a bir tavsiyede bulunmak istiyorum: “Burası çok önemli” vurgusunu bu kadar sık yaparsanız, bu vurgunun değerini düşürürsünüz. Gerçekten çok ama çok önemli gördüğünüz yerde “Burası çok önemli” derseniz, işte o zaman beklediğiniz dikkati çekersiniz.


İTALYA OLSA BEĞENİRDİNİZ AMA BURASI SULTANGAZİ
GEÇEN gün Sultangazi’de şu fotoğrafta gördüğünüz alanda Belediye Başkanı Cahit Altunay’la birlikte kahvaltı yaptık.



Sultangazi Belediyesi’nin doğallığına zerre zarar vermeden elden geçirdiği ve düzenlediği koskocaman bir şehir ormanının göbeğindeydik...

Etrafımızda atlar, tavuklar... Önümüzde muazzam bir manzara... Hava mis!

Galeyana gelip, “Yahu adeta İtalya!” falan diye haykırdım.

Belediye Başkanı Cahit Altunay’a ikide bir, “Büyük iş yapmışsınız, gerçekten büyük iş yapmışsınız” deyip durdum.



Ey betondan şikâyet eden ve yeşil arayan İstanbul ahalisi!

Al çoluğunu çocuğunu...

Bir hafta sonu git Sultangazi’ye...

İki devasa şehir ormanı seni bekliyor.

Piknik yap, ata bin, atıcılık yap, koş, yürü...

Yeşilin bin bir renginin seyrine dal...

Ve bin tane fotoğraf çekip Instagram’da paylaş.

Paylaştığın her fotoğrafın altına da “İtalya olsa beğenirdiniz ama burası Sultangazi” yaz.


EN ETKİLENDİĞİM İKİ KERBELA AĞITI
“Şehit düşmüş şahı merdan / Ah Hüseyin Vah Hüseyin”... Ama mutlaka Müslüm Gürses’ten dinlenmeli.

“Hüseyin’im attan düştü / Kime şikar ah çeker”... Ama mutlaka Sabahat Akkiraz’dan dinlenmeli.


BUGÜNLERDE ŞEFKATE EN MUHTAÇ KİŞİLER
HALKI açlıktan ölürken Nusr-Et’te löp etleri höpürdeten Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu...

“Sosyalist devrimin öncü lideri” falan diye selamlayan ve bizim etçi Nusret’e de sosyalist lidere destek veren devrimci yoldaş muamelesi çeken bazı sözde solcu tipler var!

Yemin ederim var!

Bugünlerde şefkate en muhtaç kişiler onlardır.

Lütfen kendilerine büyük bir merhamet duygusuyla yaklaşalım.


GİBİ YAPIYORUM
TIPKI halkımızın sürekli belgesel izliyormuş gibi yapması gibi ben de...

“Amazon Türkiye” açıldı diye acayip heyecanlanmış gibi yapıyorum.

Gözüm sürekli “Contemporary İstanbul”daymış gibi yapıyorum.