GÜNDEM - 16 Haziran 2019 Pazar 23:48

Yıldırım ve İmamoğlu’na mal varlığı sorusu

A
A
A
Yıldırım ve İmamoğlu’na mal varlığı sorusu

Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu ortak yayında gazeteci İsmail Küçükkaya’nın mal varlıklarına ilişkin sorduğu soruyu yanıtladı.

31 Mart’ta gerçekleştirilen İstanbul seçiminin yenilenme kararının ardından 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimi öncesi Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu katıldıkları ortak yayında soruları yanıtladı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen ve 21.00’de başlayan “İstanbul 2019 Seçim Özel” isimli ortak yayında İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde adaylar seçim öncesi merak edilenler hakkında açıklamalar yaptı.

"Memur dahi olsanız mal varlığı beyanınız olacak"

İsmail Küçükkaya adayların mal varlığına ilişkin soru sorarken “Belediye başkanı seçilirseniz mal varlığı beyanında bulunur musunuz” dedi. Buna soruya Binali Yıldırım, “Mal varlığı beyanında bulunmak keyfi ihtiyacımızda değil, mecbursunuz. Kamu adına hizmet veriyorsanız, memur dahi olsanız mal varlığı beyanınız olacak. Ben 16 yıldır veriyorum. Her sene de değişiklik olursa yeniliyoruz. Kamuoyuna açıklamak diye bir adet yok, hiç problem yok. Herhangi bir dava konusu olduğu zaman mal varlığı mahkeme tarafından talep edilir ve dosyaya konur. Hukuken sakıncası var mı yok mu bilmiyorum, benim açımdan hiçbir sakıncası yok. Çocuklarımızın mal varlığının koruması yok. Ticaretle uğraşıyorlar, kamuya açık, herkes bakabilir. Seçim üzeri eski iddialar ortaya kondu, yeni bir tazminat süreci başlayacak. İsmail Bey biz mal varlığımızla, geçmişimizle, yaptıklarımızla her zaman hesap verdik, bundan sonra da hazırız” dedi.

“Sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum” 

Küçükkaya’nın aynı sorusuna Ekrem İmamoğlu ise, “Sayın Yıldırım’ın açıkladığı kamu görevlisi olduğumuz için mal beyanımızı veriyoruz. Bende yaklaşık 5,5 yıldır veriyorum. Hatta büyükşehir belediye başkanı seçildikten sonra beyan etmiştim. Yeni bir siyasi dönem, ahlak, yeni bir süreç. Yeni nesil belediyecilik, şeffaflık katılımcılık. Milletvekili olmak, belediye başkanı olmak değil, bir kere meslek değil, görev yerine getiriyoruz. Erdemli, ahlaklı, süreci iyi yönetebilmek, insanlara hesap vermek noktasında dürüstlüğümüzü ortaya koymak adına bu önerinizi sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Benimde eşim var, çocuklarım var, babam var. Bunun beyanında bulunmak, toplumun önünde bunun olması bunları çözüme kavuşturur diyorum” diye konuştu.  

“500 bin istihdam sağlayacağız" 

İsmail Küçükkaya’nın, ‘Kent yoksulluğu, ekonomik sıkıntıyla ilgili ne yapacaksınız?” sorusuna cevap veren Binali Yıldırım, “Ekonomik sıkıntı çekiyoruz, insanların hayatına yansıyor. Bu yükü hafifletmek için müjdemiz var. Genel değerlendirme olarak İstanbul, Avrupa’nın 13 büyük ekonomisi. Bizim yapacağım projelerle çekeceğimiz yatırımcılarla 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla’da biyoteknoloji vadisi kuracak ve 50 bin kişiye imkan sağlayacağız. Bu dışarıdan aldığımız ürünlerden döviz kaybını önleyeceğiz ve buradan 27 milyar katkı sağlayacağız. Bir teknoloji üssü kuracağız. Büyük verinin işlenmesi ve yapay zeka merkezi olarak gençler istihdam edilecek. Biz yapmayacağız, onların alt yapısını hazırlayıp onların akıl terini sermayeye dönüştürecek ürüne bir imkan sağlayacağız. Burada 24 bin 500 kişi istihdam edilecek. Pendik’te firmaların ARGE’leri yerleşecek, alt yapı arsa tahsisi belediyeden olacak. Bunun örneği Singapur’da var. Burada 50 bin istihdam öngörüyoruz. Atatürk Havalimanı hem millet bahçesi olacak aynı zamanda fuar merkezi olacak. Burada amacımız 50 milyon Avrupa’daki fuar kongre turizminin yüzde 10, yani 5 milyonundan biz istifade edelim ve şehrimize katma değer sağlayalım, bu miktarda 40 milyarlık bir değer” dedi.

"İşsizimizin yanında olacağız" 

Küçükkaya’nın aynı sorusuna Ekrem İmamoğlu ise, “Bu belediyenin parasını israf ettirmeden değere dönüştürüp bu şehrin yoksulluğuyla mücadele edeceğiz. Ucuz ve sağlıklı gıda, eğitim seferberliği, suda indirim. İBB desteğini bu paketlerle geçim, evlilik destek paketi, işsizlik paketiyle tam beş katına çıkartacağız. 4 aileden birisi bu şehirde açlık sınırının altında bu feci bir durum. Açlık sınırı altında ailelere 2 bin 20 liraya kadar destek sunacağız. Bunların her birinin maliyeti ortada. Eğitim destek paketi içinde 500 bin öğrenci var, okullarına yemek getiremeyen ailelere kumanya desteğimiz var. İşsizimizin yanında olacağız. Bölge istihdam ofisimize katılan insanımıza iş bulacağız. Ücretsiz ulaşım desteği sunacağız. 12 yaş altına ücretsiz yapacağız. 0-4 yaş arası annelere ücretsiz vereceğiz. Gençlere yüzde 40 yapacağız” diye konuştu.

"Beni size oy vermek için ikna ediniz?" sorusu 

Küçükkaya’nın “İstabul’da yaşıyorum Kürt kökenli bir kardeşinizim. Beni size oy vermek için ikna ediniz?” sorusuna Ekrem İmamoğlu, “Yola çıktığım ilk gün partimin genel başkanıyla konuştuk. İstanbul ittifakının adayı olmak istiyorum. Partizanlığı İBB içinde söküp atacağım. Partizanlık bu ülkede bitecek. Partiler bir araç, amaç değil. Birileri için amaca dönüşmüş olabilir, bizim için araçtır. Bunun içinde bütün partili kardeşim var. Sadece ittifak adayı değilim, partizanlık bu ülkenin en büyük düşmanlarından birisidir. Terör en büyük sorundur, ardından partizanlık en büyük sorundur. Biz bu milleti eşitlemeye geliyoruz. Bağcılardaki çocukla, Bakırköy’deki çocuk tarifini yaparken bunu söylüyorum. Barış, özgürlük, eşitlik mahalleden başlar, mahallede demokrasiyi, ilçede, bu şehirde sağladığımız takdirde bu şehirde sorun kalmaz. Partizanlıkla ilgili onlarca örnek verebilirim. Gönül belediyeciliğiyle ilgili niye asıldığını sordum, İstanbullu biliyor, AK Partili hemşehrilerim biliyor. Bu saatlerce sürer, partizanlığın yok edilmesine sadece ben değil, Sayın Yıldırım’da mücadele etmelidir” şeklinde konuştu.

"Partizanlık asla ve asla bizimle beraber telaffuz edilmez" 

Aynı soruya Binali Yıldırım ise, “Biz hizmet yaparken, İstanbul’da veya Türkiye’de 16 yıldır hizmet yapıyoruz, etnik kökene bakmayız, inançlarına bakmayız ve insanlarımıza hizmet götürürken, herkese aynı hizmet götürürüz. Particilik seçimlerde kampanya da parti vardır. Partinizin kampanyasını dillendirirsiniz, bitince rozeti çıkartır hizmet yaparsınız. Biz yapıyorsak eğer, biz bunu şiddetle reddederim. İzmir’e gitsin benim neler yaptığımı görsün. İZBAN’ı belediyeyle beraber yaptık, çevre yolunu yaptık, havalimanı yaptık. İzmir İstanbul otoyolunu yapıyoruz. Partizanlık asla ve asla bizimle beraber telaffuz edilmez, bunu şiddetle reddederim. Türkiye’nin her köşesine hizmet götürdük, her köşesine İstanbul’da yaşayan bütün kardeşlerimize 780 bin kilometre vatan toprağının her köşesinden gelmiş burayı mekan tutmuş, evi yapmış, işyeri yapmış çocuk yetiştirmiş, çocuklarının geleceğini düşünen 15 milyon vatandaşa hizmet için varız. Ben İstanbul’a 1994’ten bu yana hizmet ediyorum. İDO genel müdürlüğü yaptım. 4,5 yılda İDO’yu dünyada kendi sınıfta bir numara yaptım” dedi.

 

İsmail Coşkun - Hasibe Karadağ - Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da üniversite öğrencileri biniciliği eski yarış atlarıyla öğreniyor Adana’da yaşlılık ve sakatlık gibi çeşitli nedenlerle hipodromda yarışma dışında kalan yarış atları, öğrencilerin at binmesine yönelik değerlendiriliyor. Çukurova Üniversitesi’nde bulunan at çiftliğinde öğrenciler eski yarış atları ile biniciliği deneyimleme fırsatı yakalıyor. İngiliz cinsi 4 atın yer aldığı çiftlikte atlar, geçmişte hipodromda yakaladıkları başarı ile de dikkat çekiyor. Hafta içi her gün açık olan at çiftliğinde öğrenciler at binmenin keyfini doyasıya yaşarken, Seyis ve Eğitmen Tahir Mert ise at binmeyi stres atmak için en iyi seçeneklerden biri olarak tanımlıyor. "Atların stres atmak için insanlardan daha iyi olduğunu düşünüyorum" 18 yıldır at çiftliğinde çalıştığını belirten Seyis ve Eğitmen Tahir Mert, "4 atımız var. Zaman zaman 5 atımız olduğu oldu. Hipodromda yarışma durumu bitmiş, ufak tefek problemleri olup da yarışmaya devam edemeyecek olan atları binek olarak hibe olarak aldık. Burada da atlar ile Çukurova Üniversitesi öğrencilerine biniciliği sevdirip, at binmeyi öğretiyoruz. dedi. Stres atmak için atların insanlara göre daha iyi bir tercih olduğunu düşündüğünü ifade eden Mert, "Atların stres atmak için insanlardan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Stres attırıyor. Çok güzel bir duygu, yaşamak lazım. Hem bakımı olsun, hem de öğrenci arkadaşları bindirme olsun her şeyleri ile ilgileniyoruz" diye konuştu. Atlardan en yaşlısının 2006 doğumlu Sarsılmaz, en gençlerinin ise 2017 doğumlu Storm Falcon olduğunu aktaran Tahir Mert, Sarsılmaz, Storm Falcon, Alaz ve Yağız olmak üzere İngiliz cinsi 4 atın at çitliği bünyesinde öğrencilere yönelik hizmet verdiğinin altını çizdi. Mert ayrıca, geçmişte yarış hayatları bulunan atlardan en başarılısının Yağız olduğunu kaydetti. Yağız isimli atın ilk 8’de 5 birinciliği bulunurken, Alaz isimli atın ise katıldığı 3 yarışta kazandığı bir birincilik ve bir ikincilik ile dikkat çektiğini ancak üçüncü yarışında sakatlanarak yarış dışı kaldığını söyledi. "İlk başlarda tedirgin edebilir ancak sonrasında çok daha iyi yerlere geliyorsunuz" Yaklaşık 3 senedir binicilik ile ilgilendiğini kaydeden Hukuk Fakültesi 4.sınıf öğrencisi Ayşenur Sarı, "Yaklaşık 3 senedir binicilik ile ilgileniyorum. Buraya başlamadan önce atlara çok yoğun bir ilgim vardı. Çok özgür ve asil hayvanlar olduklarını düşünüyordum. Başladıktan sonra hislerim hiç değişmedi, sadece katlandı diyebilirim. İlk başlarda binicilik sporu biraz tedirgin edici olabilir, sonuçta 500 kilo bir canlıdan bahsediyoruz ve heybetinden etkileniyor insan. Ama sonrasında aradaki bağ geliştikçe çok daha iyi yerlere gelebildiğinizi söyleyebilirim" şeklinde konuştu. "Deneme fırsatı olan herkese tavsiye ediyorum, özgürlüğü saçlarınızda hissediyorsunuz" Derslerinden arta kalan zamanlarda at çiftliğine geldiklerini belirten Sarı, "Başladıktan sonra bırakılmadığını çok net ifade etmek isterim. Ben yaklaşık 1 sene boyunca her gün geldim. Derslerimi ekip de geldim. O kadar bağlanıyorsunuz. Sadece binmenize de gerek yok, gelip burada tımar yaptığınızda ya da üzgün bir gün geçirdiğinizde onlarla sohbet ederken bile rahatlıyorsunuz. Üzgün bir gününüzde size eşlik etmeyebilir ya da koşmayı reddedebilir. Ya da tedirginseniz size itaat etmez. Binicilik sporuna yeni başlayan insanlar çok hızlı yol katediyor çünkü özgüvenleri çok fazla ve korkuları yok o an ata karşı. Bu durumda at itaat etmeyi tercih ediyor. Daha ileri seviyede bir insan o an tedirginse yeni başlayan bir insana göre çok daha geride kalabilir. Atlarla aradaki o bağı kurmak gerçekten muazzam bir his. Deneme fırsatı olan herkese tavsiye ediyorum. Gerçekten özgürlüğü saçlarınızda hissediyorsunuz" sözlerine yer verdi. "Binicilik, empati yönünüzü geliştirerek takım ruhunuzu canlandıran bir spor dalı" 13 yıldır binicilik ile ilgilendiğini belirten Ziraat Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Ali Rıza Denizoğlu ise biniciliğin karşılıklı güvene dayalı bir spor dalı olduğunu söyledi. Denizoğlu, "Binicilik sayesinde binicilik federasyonundan lisans aldım. Aynı zamanda antrenörlük belgesi de aldım. Üniversitemiz sayesinde atlar geldi, sonrasında da Tahir Mert hocamız geldi. Binicilik aslında karşılıklı güvene dayalı bir spor dalı. Atla birlikte o ritmi yakalayarak ata istediklerini iletebilme sanatıdır diyebilirim. Çünkü sonuç olarak canlı ile yapılan bir spor. Ve bu canlı da sizden fazlasıyla güçlü bir hayvan olduğu için uyum içerisinde ve ona hükmedebilme, aynı zamanda iş birliği yaparak hareket edebilme, empati yönünüzü daha da geliştirip bir nevi takım ruhunuzu canlandıran bir spor dalıdır diyebilirim" ifadelerini kullandı.
İzmir Gençleri tarım sektörüne yöneltecek Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesi start aldı Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 35 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkması için gençleri tarım sektörüne kazandırmak isteyen Ege Bölgesi’nin bitkisel ürün ihracat lideri Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ikinci ayağını başlattı. 2022 yılında ziraat mühendisliği ve gıda mühendisliği mezunu ya da öğrencisi 55 kişinin katıldığı “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ilk ayağını gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, yoğun talep üzerine gençleri tarım sektörüne kazandıracak projenin ikincisini 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenleme kararı aldı. Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi’nde; Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ATMOSFER TTO ve TARGEV güç birliğine gidiyor. Eğitim programına 82 genç katılıyor. Pandemi sonrasında tarım stratejik sektör oldu Pandemi sonrasında dünya genelinde gıda üretiminin stratejik bir iş kolu haline geldiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, tarımsal üretimi artıracak ve gıda güvenliğini maksimum seviyeye çıkaracak projelere odaklandıklarını dile getirdi. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesiyle tarım sektörüne gençleri kazandırmayı hedefliyoruz” diyen Uçak, “Ziraat Fakültesi son sınıf öğrencileri ve mezunları, bitkisel üretim alanında kendisini geliştirmek isteyen tüm girişimci ve üreticiler bizim hedef kitlemiz. Bu isimler konularında yetkin isimlerden bir yandan 4 hafta boyunca eğitim alırken, öbür yandan işletmeleri ve bahçeleri ziyaret edecek, ürün hasat edecek” diye konuştu. Tarım ürünleri ihracatında hedef 50 milyar dolar Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının son 1 yıllık dönemde yüzde 4’lük artışla 34,5 milyar dolardan 35,8 milyar dolara çıktığı bilgisini veren Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda ürünleri ihracatımız 28 milyar dolar seviyesinde. Dünya’nın gıda ambarı konumundayız. Yaş meyve sebze, meyve sebze mamulleri, kuru meyve, zeytin ve zeytinyağı, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat bakliyat yağlı tohumlar, fındık, tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde dünyanın güçlü tedarikçilerinden biri konumundayız. Tarım sektörüne gençlerin daha yoğun katılımıyla, teknoloji ve verimlilik ön plana çıkacak. Kalıntısız güvenli gıda üretimiyle tarım ürünleri ihracatımız 50 milyar dolara ulaşacak zemin oluşacak. Ege Bölgemiz yıllık 7,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye’nin lideri konumunda. Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatını 10 milyar dolara çıkarmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” programlarıyla gençleri tarım sektörüne kazandırırken, “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemizle de kalıntısız üretime katkı sağlıyoruz.” İlk ders ETO Başkanı’ndan 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında dört hafta sonu eğitim alacak olan “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarına ilk dersi “Tarım, Tehditler ve Fırsatlar” başlığıyla, organik sektöründe dünyanın otorite isimlerinden Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy verdi. “Sürdürülebilir Tarım Sistemlerinde Gelişmeler”i ETO Genel Sekreteri Ziraat Yüksek Mühendisi Özge Çiçekli paylaşırken, Toprak Verimliliği ve Bitki Besleme Stratejilerini Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bihter Çolak Esetlili aktardı. Tarımda Kooperatifleşmenin Önemini Sürdürülebilir Tarım Bilimsel Araştırma Kooperatifi’nden Prof. Dr. Meltem Onay kursiyerlere anlatırken, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, Meyve ve Sebzelerde gıda kayıplarını önlemek adına Hasat ve Depolanmasının ipuçlarını verdi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tolga Esetlili, Akıllı Tarım Teknolojileri konusunda “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarını bilgilendirdi. Selçuk Karaata ise; Tarım Sektöründe Yenilikçi Uygulama Örneklerini paylaştı. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcıları 3 hafta süreyle tarım sektörünün gündemindeki konuları, uzman isimlerden dinleyecek.
Mersin Çocuklar ilk defa havalı tüfekle atış yaptı, körling oynadı Mersin’de özel ve kırsalda eğitim gören dezavantajlı çocuklar için Avrupa’nın en büyük atış poligonunda düzenlenen etkinlikle 23 Nisan’ı kutladı. Çocuklar, düzenlenen etkinlik sayesinde ilk defa profesyonel sporcuların havalı tüfekleri ile tanışarak atış yaptı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ülke genelinde olduğu gibi Mersin’de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Mersin’in Erdemli’de bulunan Avrupa’nın en büyük atış poligonu da ilçede ilk defa özel ile kırsalda yaşayan dezavantajlı çocuklara yönelik düzenlenen ’1. Çocuk Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Erdemli Sosyal Hizmet Merkezi koordinesinde Gençlik ve Spor Müdürlüğünün desteğiyle düzenlenen etkinliğe yüzlerce çocuk katıldı. Çocukların bir çoğu ilk defa körling oynadı, profesyonel sporcuların desteğiyle havalı tüfekle atış yaparak hedefi tutturmaya çalıştı. Birbirinden farklı oyunlar da oynayan çocuklar güzel bir gün geçirdi. 23 Nisan’ı bayram gibi eğlenerek kutladıklarını ifade eden çocuklar ise çeşitli oyunlar oynayarak güzel bir gün geçirdiklerini dile getirdi. Daha çok dezavantajlı ve çeşitli desteklerden yararlanan çocukları bir araya getirdiklerini belirten Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz, bayramı bir şenliğe dönüştürmek için böyle bir etkinlik düzenlediklerini kaydetti. Etkinliğin 1. Çocuk Oyunları Şenliği olarak gerçekleştirdiğine de dikkat çeken Yılmaz, ilerleyen yıllarda da devamlı hale gelip süreklilik kazanmasını umduklarını söyledi. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük atış poligonunu da kurum olarak zaman zaman kullandıklarını aktaran Yılmaz," Şuanda burada olan çocuklar ilk defa buraya geldiler. Oyunlardan sonra poligonun tamamını geziyorlar. Neyin ne olduğunu daha detaylı görüyorlar" dedi. Etkinlikleri Erdemli Kaymakamı Aydın Tetikoğlu ve diğer protokol üyeleri de izleyerek çocuklarla yakından ilgilendi.
İstanbul Yurtta hava durumu Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, ülkemizin kuzey ve batı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize illerinin iç ve yüksek kesimleri, Manisa ve Antalya’nın kuzeybatısı ile gece saatlerinden itibaren Balıkesir, Bursa ve Yalova çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Marmara’nın batısı, Güney ve Kıyı Ege ile Batı Akdeniz’de toz taşınımı bekleniyor. Hava sıcaklığı: Hava sıcaklıklarının güney, iç ve batı kesimlerde 2 ile 6 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar: Genellikle güney yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve az bulutlu 22 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah saatlerinde kısa süreli ve yerel sağanak, gece saatlerinden itibaren il geneli sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 20 İzmir: Genellikle çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sağanak yağışlı 24 Adana: Parçalı, iç kesimleri ile Toroslar mevkii yer yer çok bulutlu 27 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kuzeybatı çevreleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23 Samsun: Parçalı, iç kesimleri yer yer çok bulutlu 22 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, , öğle saatlerinden sonra iç ve yüksek kesimleri yerel olmak üzere sağanak yağışlı 19 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu, öğle saatlerinden sonra yer yer çok bulutlu 19 Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 27