POLİTİKA - 15 Haziran 2019 Cumartesi 11:54

Bahçeli, 'ABD’nin S-400 üzerinden Türkiye’yi ablukaya alma çabası dostane bir tavır değildir'

A
A
A
Bahçeli, 'ABD’nin S-400 üzerinden Türkiye’yi ablukaya alma çabası dostane bir tavır değildir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ABD’nin S-400 üzerinden Türkiye’yi ablukaya alma çabası dostane bir tavır değildir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul’da bir otelde düzenlenen programda muhtarlarla bir araya geldi. Programda açıklamalarda bulunan Bahçeli 31 Mart mahalli idareler seçimlerinden sonra yaptığı “yeni sistem” önerisini hatırlatarak, “Demiştim ki 30 büyükşehir belediye başkanı seçilsin. Seçilenler de alt belediyeleri doğrudan belirlesin direk tayin etsin. Kendi içinde son derece tutarlı olan bu teklifim ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı ve meclis tablosu arasında bariz bir tutarlılık denge ve uyum sağlanmış olacaktır.

İstanbul’da 25 ilçede Cumhur İttifakı seçimi kazanmıştır. 25 ilçede başarılı olan Cumhur İttifakını İBB Başkanı seçiminde haksız ve hukuk şekilde de olsa önünün kesilmesi demokrasi açığıdır. İlçelerde yeşeren iradenin büyükşehire yansımaması pek çok soruna davetiye çıkaracaktır. Bunlarda birisi Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Belediye Meclis tablosu arasındaki anormal farklılık ve uyumsuzluktur. Yani CHP büyükşehir belediye başkan adayı seçilmiş kazanmış olsaydı bile İstanbul’da nasıl çalışacak, İstanbullu kardeşlerimize nasıl hizmet edecekti.

İstanbullular belediye meclisindeki tartışmalarla, hatta kavgalarla ve gerilimlerle meşgul edilmeyecek miydi. Çoğunluğu Cumhur ittifakında olduğu bir meclis yapısından karalar nasıl alınacaktı. Bizim bu değerlendirmelerimizi maalesef istismar edenler oldu. Bilhassa muhtarlıkların kaldırılmasını istediğimiz iddia eden yalancılar boy gösterdiler. Muhtarlıkların kaldırılması hususunda kesinlikle bir görüşümüz yoktur. Olmamıştır. Muhtarlıkları kaldırılması utanmadan sıkılmadan en küçük pişmanlık duymadan diline dolayanlar müfteri ve kötü niyetlidir. Muhtarlarımız demokrasimizin itibarıdır. Devletin mahalledeki gözüdür kulağıdır nefesidir” ifadelerini kullandı.

“ABD’nin şımarıklığı, tehdit dili şirazesinden çıkmıştır”

ABD ile yaşanan S-400 anlaşmazlığına da değinen Bahçeli, “Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor. ABD ile yaşanan S-400 anlaşmazlığı derinleşirken, günden güne boyut değiştiriyor. Müttefiklik hukuku tahrip edile edilerek kırılma noktasına gelmiş bulunuyor. Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Bu konuda kuşku ve tereddüdü olan varsa ya cahil ya işbirlikçisidir. Kimden hangi silahı alacağımızın kararını yalnızca biz veririz. Bu kapsamda ABD’nin şımarıklığı, kabalığı, tehdit dili şirazesinden çıkmıştır. Türkiye sömürge ülkesi değildir. Türkiye rica ile minnet ile icazet ve izin ile kurulmuş köhne bir devlet hiç değildir. Büyük bir tarihimiz vardır. Üzerine gölge düşmesine müsaade etmeyeceğimiz egemenlik haklarımız vardır. ABD’nin S-400 üzerinden Türkiye’yi ablukaya alma çabası dostane bir tavır değildir” şeklinde konuştu.

"Bu mektuba verilecek en kalıcı cevap buruşturup iadeyi taahhütlü gerisin geriye göndermektir"

ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın skandal mektubuna da tepki gösteren Bahçeli, “Bu ülkenin savunma bakan vekilinin milli savunma bakanımıza gönderdiği, ardından da medyaya sızdırılan lekeli mektup, gündemin en önemli konusudur. Bu mektup tepeden tırnağa mahsurlu marazi ve maksatlıdır. Mektup içeriğinin hayal kırıklığı olması şöyle dursun tam bir akıl tutulması, tam bir ahlak tükenişidir. Anlaşılan mektup diplomasisine yeniden tenezzül edilmiştir. ‘Rusya’dan S-400 alırsanız ağır sonuçların katlanırsınız’ diyor.

Devamla ABD ve NATO ile işbirliğinin aksayacağını nezaketsiz, saygısız, sert bir yaklaşımla dile getiriyor. Bu dil emperyalist ve zorba bir dildir. Bu dil küçümseyici, yok sayıcı bir dildir. Bu dile ortaçağda bile tesadüf etmek neredeyse imkansızdır. ABD Türkiye’nin sinir uçları ile oynamaktadır. Bu mektuba verilecek en kalıcı cevap buruşturup iadeyi taahhütlü gerisin geriye göndermektir. 5’inci nesil F35 savaş uçağı üretim zinciri içinde yer alan Türkiye’yi milli güvenliğini temin etmek amacıyla ortaya koyduğu siyasi tercihinde dolayı yaptırım tehdidi ile kuşatmaya alma niyeti düşmancadır” diye konuştu.

“Türkiye NATO üyeliği başta olmaz üzere tek taraflı uluslararası tüm bağ ve bağlantılarını sorgulamalı”

Türkiye’nin NATO ile ilişkisini sorgulaması gerektiğini savunan Bahçeli, “NATO ABD’nin arka bahçesi, oyuncağı, demir yumruğu değildir. Eğer böyleyse Türkiye NATO üyeliği başta olmak üzere tek taraflı işleyen uluslararası nitelikli tüm bağ ve bağlantılarını derhal sorgulanmalıdır. Bağımlılığı ve tutsaklığı oluşturan bütün oluşumlarla diyaloğunu kesmelidir. ABD’nin hesabı varsa Türkiye’nin de vardır. Onların yaptırımları varsa bizim de olacaktır. Kovboyların bildiği varsa oğuz neslinin de ‘ya istiklal ya ölüm’ diyecek bir inanmışlığı vardır. Milli sabrımızı zorlamanın sonuçları iki ülke açısından da ağır olacaktır. Kindar kalem ile yazılan mektuptan anlamayız. ABD’nin vesayetine ise asla tahammül edemeyiz.

Türkiye kimseye mecbur ve mahkum değildir. İttifakı itilafa çeviren bir zulüm ve kibir mihrakına göz yumulamaz. ABD’nin Suriye kuzeyinde yaptığı provokasyonlar, Doğu Akdeniz’de gerilim politikaları, Filistin komploları, kontrollü istikrarsızlıkla ulaşmak istediği amaçlar hepimizin malumudur. Türkiye diz çökmeyecektir. Türk milleti birdir beraberdir. Zalimlere karşı hem kenetlenmiş, hem aşılmaz cephe oluşturmuştur. 82 milyon Türk imanla bekasını savunacaktır.

Türkiye S400’ü alacak ve konuşlandıracaktır. Bu iş bitmiş, konu kapanmıştır. Gerisini ABD düşünmelidir. F-35’i vermeyiz diyenler, günü geldiğinde milli silah ve uçakların da tamamıyla kendi imkan, akıl, zeka ve bilgimizle yapıldığını niyazım odur ki, göreceklerdir. Bu kabiliyet bizde vardır” açıklamalarında bulundu.

Serdal Altıntepe 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ’de gala konseri büyük beğeni aldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Akademik Orkestrası, gerçekleştirdiği gala konseri ile büyük beğeni aldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, lisans, lisansüstü öğrencileri, Van Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli kurumlarda görev yapan müzik öğretmenleri ve Hakkari Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan Van YYÜ Akademik Orkestrası tarafından gala konseri düzenlendi. Cengiz Andiç Kültür Merkezinde gerçekleşen konsere Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve eşi Duygu Şevli, İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, Van Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Yükrük, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük, akademik ve idari personel ile birçok öğrenci yer aldı. Konserde, çoksesli Türk müziği ve klasik batı müziğinin seçkin eserlerinden oluşan 9 sanat eseri icra edildi. Konser sonrasında Şef Fatih Marufoğlu’na çiçek takdiminde bulunan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın 2023 yılının ekim ayından itibaren çalışmalara başladığını ifade etti. Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın şehrin ve bulunduğu bölgenin sanatsal-kültürel yaşamında önemli bir yer edineceğini belirten Şevli, “Bugün Van Yüzüncü Yıl Üniversitemizin tarihindeki dönüm noktalarından biri. Çünkü üniversitemiz bugünkü konserle birlikte bilimsel çalışmalar, araştırmalar ve elde edilen başarılarının yanı sıra sanatsal yetkinliğini ortaya koymuş bulunmaktadır. Elbette sanatçı ortaya koyduğu sanatın seyirciler veya izleyiciler tarafından beğenildiğini görmek, hissetmek ister. Bilim insanları olarak bizler bir makale yazdığımızda çalışmalarımız atıf aldığında büyük mutluluk duyarız. Bu, çalışmalarımıza başkaları tarafından değer gösterilmiş olmasının göstergesidir. Sizlerin de beğeni ile konseri izlemesi, ilgi göstermesi hem sanatçılarımızı hem de bizleri çok memnun etmektedir” dedi. Üniversitenin Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarının Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (EPDAD) tarafından 2+3 yıllığına akredite edildiğini ifade eden Rektör Şevli, her başarının disiplinli ve sürekli bir ekip çalışması ile elde edildiğini vurguladı. Konserin bu aşamaya gelinceye kadar birçok kez prova edildiğine ve hem sahne önü hem de sahne arkasındaki ekibin büyük fedakarlıklarla çalıştığına şahitlik ettiğini belirten Rektör Şevli, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gaziantep Diyetisyen kadrosu genişletiliyor SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde de uzman kadrosunu genişletiyor. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran ve Diyetisyen Meltem Demirci, SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran 1999 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaokul eğitiminin ardından 2017 yılında Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 2017 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çeşitli polikliniklerde stajyer diyetisyen görev alarak 2021 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl özel bir üniversitede yüksek lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, “Obezite” konusunda tez hazırladı. 2023 yılında yüksek takdir derecesiyle mezun olarak ‘Uzman Diyetisyen’ unvanını aldı. Eğitim hayatı boyunca birçok konferans, seminer, sempozyum ve kursa katılan Uzm. Diyetisyen Demirkıran 2024 yılı Nisan ayı itibariyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyetisyen Meltem Demirci 1998 yılında Gaziantep’te doğdu. 2016 yılında Vedat Topçuoğlu Anadolu Lisesi’nden, 2020 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 2018 yılında özel bir sağlıklı yaşam merkezinde staj yapmaya başlayan Diyetisyen Demirci, 2019 yılında Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Engelsiz Yaşam Merkezi Aktif Yaşam Merkezi, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde stajyer diyetisyen olarak görev yaptı. Nisan 2021’den bu yana SANKO Üniversitesi Hastanesinde Diyetisyen olarak görev yapan Demirci, Nisan 2024 itibariyle Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyabette Beslenme, Gebelik ve Emziklilik Döneminde Beslenme, Kilo Alma Programları, Besin İntoleranslarında Beslenme, Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme, Böbrek Hastalıklarında Beslenme, Nörolojik Hastalıklarda Beslenme, Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme, Yeme Bozukluklarında Beslenme, Organ Naklinde Beslenme, Cerrahi Hastalıklarda Beslenme, Enteral-Paranteral Beslenme ve Çocuk Hastalıklarında Beslenme ve Yaşlılık Döneminde Beslenme alanlarında çalışmaları sürmektedir. Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD), Klinik Enteral Paranteral Nütrisyon Derneği (KEPAN), Pediatrik Diyetisyenler Derneği (PEDİDER) üyesidir. Karbonhidrat-Protein-Yağ Sayımı Eğitimi (Tip1-Tip2 DM) Obezite Cerrahisi ve Bariatrik Diyetisyenliği, Yaşlılarda Tıbbi Beslenme Tedavisi Eğitimi, Renal Diyetisyenlik Kurs Programı, ISO 18001 Eğitimi, ISO 14001 Eğitimi, ISO 9001 Eğitimi, Güncel Yaklaşımlarla Klinik Nütrisyon Kursu ve Bilimsel Fitoterapi Eğitimi sertifikaları bulunmaktadır.
Kayseri UND Başkan Yardımcısı Bilen: “Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi” Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıların AB ile yapılan ticareti durma noktasına getirdiğini söyleyerek, sorunun çözülmesi çağrısında bulundu. UND Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Sıkıntılardan dolayı AB ile ticaretin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Bilen, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmelerini talep etti. “Bu haksızlığa son verin” diyen Bilen, “AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünler Türk vatandaşı profesyonel tır sürücülerine uygulanan Schengen vize sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle teslim edilemiyor. Türkiye’den AB’ye gerçekleştirilen ihracatın yüzde 50’si, Türkiye’de yatırım yapmış olan AB sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu malların sahibi AB şirketleri olduğu için AB, kendi firmalarını ve tüketicilerini cezalandırmaktadır. Türkiye’nin AB’ye, AB’nin Türkiye ile Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu’ya ihracatını karayoluyla taşıyan uluslararası eşya taşımacılığı sektörü vize sürecinde zorluklar ve zaman kayıpları yaşamakta, bu durum ticari malların hareketini kısıtlamaktadır. Büyük potansiyel taşıyan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan bu tutumun faturasını Türkiye kadar AB de ödemektedir. Pandemi ile başlayan tedarik zincirindeki kırılmalar, Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgede yaşanan siyasi konjonktür ile pekişen küresel ekonomik durgunluk daha da ağırlaşmıştır. Yaşanan kaybın kazanca dönüştürülmesi için sorunun acilen çözülmesi kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Türk tır sürücülerinin vize alamadığını kaydeden Ergün Bilen, “Tüm Avrupa sürücü eksikliği ile mücadele ederken, Schengen ülke misyonları yeni sürücülerin vize başvurularına ret veriyor. Yılların sürücülerine de Schengen vize kurallarına aykırı olarak ya kısa süreli vize veriliyor ya da ret veriliyor. Schengen misyonlarının tutarsız uygulama engellemeleri ile karşı karşıya kalan Türk tır sürücülerine ayrımcılık yapılıyor. Türk tır sürücülerinin çalışma hakları ellerinden alınıyor, mesleklerini icra edemedikleri için bu süreçten aileleri de olumsuz etkileniyor. Türk taşımacılık firmalarının lojistik maliyetleri artıyor, teslimatları gecikiyor ve taşıma taahhütleri yerine getirilemiyor. Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi. Profesyonel tır sürücülerine uygulanan vize engelinin bir an önce kaldırılması, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmesi için tüm taraflara destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.