GÜNDEM - 21 Mayıs 2019 Salı 11:26

Dede-torun mavi kapaklarla 210 kişiye umut oldu

A
A
A
Dede-torun mavi kapaklarla 210 kişiye umut oldu

Eskişehir’de 12 yıldır topladıkları mavi kapaklar ile engelli vatandaşlara umut ışığı olmaya devam eden 73 yaşındaki Halit Aydoğan ve 17 yaşındaki torunu Melike Sarıtaş, şimdiye kadar 210 tekerlekli sandalye alarak bedensel engellilerin ihtiyaçlarına cevap verdi.

Eskişehir’de yıllar önce kapak toplama yarışmasında sadece 15 kapağı eksik olduğu için derece alamayan Melike Sarıtaş, dedesi Halit Aydoğan ile birlikte sırt sırta vererek tonlarca mavi kapak biriktirdi. Kısa sürede isimleri duyuran ve pek çok kişiye yardım ulaştıran ikilinin başlattıkları mavi kapak kampanyasına Türkiye’nin dört bir yanından yardımsever vatandaşlar da destek vermeye başladı. Bugüne kadar toplam 210 tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı başaran dede-torun, herkesin bir engelli adayı olduğu bilinciyle çalışmaya devam ediyor. 'dedetorunmavikapak' isimli sosyal medya hesabından da bilgilendirici paylaşımlarda bulunan Aydoğan ve Sarıtaş'a zaman içerisinde kargolar da gelmeye başladı. Yurdun dört bir yanında mavi kapak toplayan duyarlı vatandaşlar, biriktirdikleri kapakları az çok demeden dede-torunun Eskişehir'deki adresine gönderiyor. 

"Amacımız insanların hayatlarına dokunmak" 

Projelerine nasıl başladıklarını İHA'ya anlatan Gazi Meslek Lisesi Radyo Televizyon Bölümü öğrencisi Melike Sarıtaş, asıl amaçlarının insanların hayatlarına dokunmak olduğunu söyledi. Sarıtaş, "12 yıldır bu kampanya içerisindeyiz. O zamanlar zaten ben çok küçüktüm. İlkokuldan beri yapıyorum bu kampanyayı ve şu anda Türkiye birincisiyiz. İşe başlamamız ile ilgili küçük bir hikâyemi paylaşmak istiyorum. 15 kapağım eksik kaldığı için kapak toplama yarışmasında birinci olamamıştım. Ayşe diye bir öğretmenim vardı ve bu konularda çok duyarlıydı. Bizden böyle bir kapak toplama yarışmasına katılmamızı istemişti. 15 kapak eksik kalınca ben de ağlamaya başladım dedeme 'Dede ben kazanamadım, yardım edemedim' diye. Sonrasında dedemle kapak toplamaya başladık. Bir küçük kardeşimizi mutlu etme şansı yakaladık. O duygular bizi bu günlere kadar getirdi. Annesi sandalyesi olmadığı için hep sırtında taşıyordu kardeşimizi. Aklın yaşta değil başta olduğunun en büyük kanıtıdır. O çocuk, 'Annecim bizim de şöyle bir arabamız olsa da senin de kolların beni taşımaktan kurtulsa' dedi. Biz de dedik ki artık sonuna kadar bu yoldayız. Şimdiye kadar 210 sandalyeyi ihtiyaç sahibine kavuşturduk. Amacımız insanların hayatlarına dokunmak, sadece tekerlekli sandalye ile kalmayıp her konuda onların akıllarında ve yaşadıkları ile onlara birer iz bırakmak istiyoruz. Geçen Sevgililer Gününde bir engelli çiftimizi mutlu ettik. Hem pasta alıp götürdük, hem de tekerlekli sandalyeleri yoktu ona kavuşturduk. Şunu bilmeli ki bizim toplumumuz, onlarda bizden biri. Bizden hiçbir farkları yok. Eğer bunu bilirlerse ve anlarlarsa daha çok bilinçli olabiliriz. Özellikle küçük kardeşlerimizi annelerimizin bu konuda aşılaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim geleceğimiz çocuklardır" dedi. 

"Kampanyamız tüm Türkiye’ye yayıldı" 

Başlattıkları mavi kapak kampanyasının tüm Türkiye’ye yayıldığını ifade eden Sarıtaş, "Biz şehir dışına da gönderiyoruz sandalyeleri. Normalde sadece Eskişehir’e gönderiyorduk sayfayı açmadan önce ama sayfayı açtıktan sonra başka şehirlere de göndermeye başladık. Aslında tüm Türkiye’ye yayıldı kampanyamız. Onların mutluluğunu yakından göremesek de uzaktan geri dönüşleri ile alıyoruz. Mesajlar atıyorlar, arıyorlar, teşekkür ediyorlar dedeme. Zaten dedem de ulaştı diye arıyor. Onların gerçekten huzura kavuşması, özgürlüğe açılan bir pencere olmamız çok güzel bir duygu" diye konuştu. 

"Bir kişiyi sevindirdiğim zaman mutluluktan uçuyorum" 

Tekerlekli sandalye ihtiyacı olan bir kişiye sandalye ulaştırdığında 73 yaşında olmasına rağmen kendisini 12 yaşında hissettiğini aktaran dede Halit Aydoğan ise hem ihtiyaç sahiplerini hem de mavi kapak gönderen herkesin listesini tutuyor. Hangi şehirden kaç kapak geldiğini tarihine kadar not eden dede Aydoğan, engelli bireylerin unutulmaması gerektiğini belirtti. Aydoğan, "Bin 500 kişi şu anda bana kargo yoluyla kapak yollamıştır. Batman’daki Fatma öğretmenim, 3 senedir okula gelmeyen bir talebemiz için benden araba istedi. Arkadaşımın da okulunda var dedi. Toplam biz 3 araba yolladık oraya. Üçü de okula gitmeye başladı. Bir gün bir dakika dahi geç kalmıyorlar. Bu engel demek ki bizdeymiş. Biz bunları ilk senesinden arabasını verseydik, daha güzel alfabe öğreneceklerdi. 13 yaşındaki bir gencin canlılığı ve sıhhati benim üzerimdedir. Ben bir araba verdiğim zaman 13’ü bırak 12 yaşında hissediyorum. O kadar dincim. Bir kişiyi sevindirdiğim zaman mutluluktan uçuyorum. Memleketimizin yüzde onuna eş değer engelli kardeşlerimiz var. Evlerinden çıkamayan, bir gün dahi olsun sokak göremeyen, camdan bakamayan engelli kardeşlerimiz var. Bunlara araba verdiğimiz zaman parkları görüyorlar, sokakları görüyorlar, gezip rahatlıyorlar. Lütfen engellileri içeride tıkamayalım. Bunların cezası yok, suçu yok. Bir ceza mahkümu gibi engellilerimizi içeride tutmaktansa altlarına araba verip dışarıda gezdirmek en mutlu günümüzdür" ifadelerini kullandı.
Maddi yardım kabul etmediklerini sözlerine ekleyen dede-torun, kendilerine mavi kapak yollamak isteyenlerin sosyal medya hesabından kendilerine ulaşabileceklerini kaydetti.  

Çağatay Gür - Burak Tekin - Kadir Arslan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.