GÜNDEM - 16 Mart 2019 Cumartesi 16:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: 'Senin O senatörden ne farkın var?'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: 'Senin O senatörden ne farkın var?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni Zelanda'daki terör saldırısının ardından söylediği 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' ifadelerini eleştirdi. Erdoğan, "Yahu senin Avustralyalı senatörden ne farkın var. Yani terörün kaynağı İslam dünyası mı? Şu hale bak yahu ne günlere kaldık. Terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söyleyecek kadar izanını kaybetmiş kendini kaybetmiş olan birisi halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu bu ülkede siyaset yapıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa’da düzenlenen mitingde konuştu. Süleymanpaşa Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Erdoğan, Ayasofya’nın açılmasından Büyük Çamlıca Camii’ne, Çanakkale 1915 Köprüsü'nden Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattına, Tekirdağ yat limanından Çorlu Atatürk Havalimanı’na kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

"Sizlerin buradaki varlığı Yeni Zelanda’da cami basıp Müslümanları katleden teröristin bile zoruna gitmiş"
Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişiye, "Bileği bükülmez pehlivanların şehri, asırlar boyunca Balkanlar’a yönelen aslanların, ecdadın soluklandığı Tekirdağ. Balkanlar ateş ateş yanmaya başlayınca geri dönenlere kucak açan Tekirdağ. Bir yanı Marmara’ya, bir yanı Karadeniz’e yaslanın ana kucağı gibi tüm Trakya’yı sarıp sarmalayan Tekirdağ. Vefasıyla, kadirşinaslığıyla muhabbetiyle neşesiyle çalışkanlığıyla Trakya’nın gözle şehri Tekirdağ sizleri gönülden selamlıyorum" diye seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tekirdağ kadim bir kültürdür, Türk yurdudur ama aynı zamanda Tekirdağ ülkemizin topraklarının tamamı Avrupa’da olan üç şehirden biridir. Sizlerin buradaki varlığı birliği, temsil ettiğiniz değerler Yeni Zelanda’da cami basıp Müslümanları katledip teröristin bile zoruna gitmiş. Bu katliamda kullandığı silahını da ikinci Viyana kuşatmasının tarihinden haçlı seferlerinin zalimlerinin, bilinen Türk düşmanları ile süslemiş. Geride bıraktığı bildiride boğazın batısına geçerseniz sizi öldüreceğiz İstanbul’a geleceğiz tüm camileri minareleri yıkacağız diye zırvalamış. Be namussuz, Yeni Zelanda nire Türkiye nire? İstanbul nire Tekirdağ nire Yeni Zelanda nire? Nasıl oluyor da dünyanın öteki ucundaki bir katil bir cani Müslümanlarla ve Türklerle ilgili bunca fesatlığa kafası dolu olarak harekete geçirilebiliyor?" dedi.

"Bu vatanı bize çok görenler boş durmuyor" 

"Gördüğünüz gibi Tekirdağ’ı, İstanbul’u aslına bakarsanız topyekun bu vatanı bize çok görenler boş durmuyor" diyen Erdoğan, "Balkan Harbi öncesi dört bir yanımızda tıpkı bugünün Tekirdağ’ı gibi, Bursa’sı Eskişehir’i Kayseri’si Erzurum’u gibi canımızdan birer parça olan şehirlerimiz vardı. Bugün hepsi de sınırlarımızın dışında kaldı. Üstelik bunların çoğunu da tek kurşun atmadan kaybettik. Kardeşlerim nereden nereye geldik biliyor musunuz? 22 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye geldik. Nereden nereye, hale bak hale" diye konuştu.

"Bu oyunlara gelmeyelim bunların hepsi tezgah" 

Konuşması sırasında alandan "Ayasofya açılsın" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sultanahmet’i bir doldurun ondan sonra ona bakarız. Bak şimdi Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık. Dört tane beş tane Ayasofya eder o kadar büyük. 60 bin kişiyi alabilecek kapasitede Anadolu yakasında İstanbul’da ve Türkiye’de en büyük cami oldu. Mesele o değil, bu işin bir siyasi boyutu var yanı var yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız adımı nasıl atacağımızı bunun siyaset dilinde çok iyi biliriz. Yaşanan savaşlarda ve kargaşa ortamında milyonlarca kardeşimiz alçakça şehit edildi. 49 üç yaralımız var 49’un içinde Türk yok ama 3 yaralı Türk var. Tabii hepsi bizim şehidimiz hepsi Müslüman. İstanbul’a 3 gün bir gelmiş 40 gün bir gelmiş, şimdi çalışmalar yapılıyor bunun bağlantısı nerelerle var çıkaracağız. Ama tabi Yeni Zelanda’dan bunların hesabının sorulmasını istiyoruz. Öyle kuru kuruya şöyle bir müddet yatsın ondan sonra çıksın olmaz böyle şey. 49 insan bu bir katliam. Bunun hesabının sorulması lazım. Aksi takdirde bu gidiş iyi bir gidiş değil. Yarın aynı bedeli Yeni Zelanda’da öder" diye konuştu.

"Bugün Erdoğan’a saldırıyorlarsa bunun sebebi güçlenen Türkiye’dir" 

"Cumhuriyeti ilan ettiğimizde Anadolu nüfusunun önemli bir bölümü sınırlarımız dışında kalan coğrafyalardan gelenlerden oluşuyordu" diyen Recep Tayyip Erdoğan, "Buna rağmen kimseye kin tutmadık. Tavrımızı hep barıştan, huzurdan, dostluktan yana koyduk. Kaybettiklerimize değil elimizdekilere baktık. Onları mamur etmenin, geliştirmenin, zenginleştirmenin gayreti içerisinde olduk. Hamdolsun bugün Türkiye bölgesinin hem güçlü hem de en müreffeh devletidir. Zaten bu olay, eğer bugün Türkiye’ye saldırılıyorsa Erdoğan’a saldırılıyorsa bunun sebebi güçlenen Türkiye’dir. Yakın çevremizde çalışmadan, üretmeden hak etmeden tamamen oluk oluk akıtılan paralarla kurulan sahte refah düzenleri çatırdarken biz adım adım 2023 hedeflerimize adım adım yaklaşıyoruz. Üstelikte maruz kaldığımız tüm saldırılara, önümüze kurulan tüm tuzaklara, oynanan tüm senaryolara rağmen bunu yapıyoruz" şeklinde konuştu.

"Saldırı üzerinden verilmek istenen mesajlar ilk değil" 

Yeni Zelanda’daki saldırı ve bu saldırı üzerinden verilmek istenen mesajların ilk olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni Zelanda’daki saldırı ve onun üzerinden bize verilen mesajlar ilk değildir. Hatırlayınız, İstanbul’un sokaklarına zulüm 1453’te başladı yazıları Gezi olaylarında yazıldı mı? Bu geziciler, başlarında da bay Kemal’in olduğu bu geziciler zulüm 1453’te başladı derken neyi kast ediyorlar? Yani İstanbul’un fethi bay Kemal’e ve onun sevenlerine göre bir zulümdü. Şimdi sizlere daha farklı bir ispat yapacağım burada. Ülkemize yakın tarihte yapılan en atacak saldırı olan 15 Temmuz darbe girişimini birileri alkışlarla karşılanmış. Başarısız olunca da kontrollü darbe diyerek işi tersine çevirmeye çalışmıştı. Kimdi bu bay Kemal. Bay Kemal’e göre kontrollü darbeydi. Madem kontrollü darbeydi. Yenikapı’ya niye geldin Bay Kemal? Yenikapı’dan sonra niye kaybolup gittin. 15 Temmuz gecesi şahsım Atatürk Havalimanı’na indiğinde dediler ki Bay Kemal 23.15’te buraya geldi sonra FETÖ'cülerin tankları arasından çıkıp gitti. Nereye? Bakırköy Belediyesine ve Bakırköy Belediyesinde o kahvelerini yudumlarken bu kardeşiniz damadım, eşim, kızım, torunlarımla beraber biz de Atatürk Havalimanına indik. F-16’lar, helikopterler üstümüzde uçuyordu ama millet oradaydı. Biz Allah’a ve halkımıza dayanarak oraya indik. Yılmadık korkmadık" dedi.

"Bunların derdi doğrudan doğruya Türkiye’dir" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Rabbimiz ne buyuruyor, Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz öyle mi onların bütün rızkı her şeyi Allah’a aittir. Mesele bu ama bunu Bay Kemal anlamaz onun için de Bay Kemal tankların arasından çekip gider. Avustralyalı bir senatör var ahlaksız edepsiz bakın dünkü olayla ilgili ne diyor ve Bay Kemal ne diyor şimdi bunları göreceğiz. Avrupa’da her gün vatandaşlarımıza onların derneklerine camilerine iş yerlerine yönelik yeni saldırıların haberlerini alıyoruz. Sınırlarımızın dibinde kurulmaya çalışılan terör koridoru da bu senaryonun bir parçasıdır. Bunların derdi Tayyip Erdoğan değildir. Bunların derdi AK Parti veya Milliyetçi Hareket Partisi ile kurduğumuz Cumhur İttifak değil. Bunların derdi doğrudan doğru ya Türkiye’dir, Türk milletidir bunların derdi doğrudan doğru ya Rabia'dır."

"31 Mart seçimleri beka seçimidir diyoruz" 

"Şimdi öyle bir ses verin ki dünyanın her yerinden duyulsun" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Emin olun Yeni Zelanda’daki saldırganın asıl hedefi de işte bunlardır. Tarihimize, medeniyetimize, kültürümüze, inancımıza saldırdıkları gibi saldırdıkları tüm değerlerin temsilcisi olarak gördükleri için bizi hedef alıyorlar. İnşallah milletimizle birlikte nice oyunları bozduğumuz gibi bu oyunu da yerle yeksan edeceğiz. İşte bunun için 31 Mart seçimleri beka seçimidir diyoruz. İşte bunun için 31 Mart’ta sadece belediye başkanlarımızı seçmekle kalmayacağımızı geleceğimizi de oylayacağımızı söylüyoruz. Hazır mısınız Tekirdağ? 31 Mart’ta ülkene ve sahip çıkıyor musun Tekirdağ? 31 Mart’ta istiklaline ve istikbaline sahip çıkıyor musun Tekirdağ? 31 Mart’ta milli iradeye sahip çıkıyor musun Tekirdağ? 31 Mart’ta tercihini istikrar ve güvenden yana kullanıyor musun Tekirdağ? Rabbim hepinizden razı olsun artık ben Tekirdağ’da 31 Mart’ta yeni bir destan yazılacağına inanıyorum. Şu muhteşem kalabalığı görünce artık buna inanıyorum. Biliyorum ki şurada ne kaldı, 15 gün. 15 gün benim hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler, beyler kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" dedi.

"Artık ülkeler değil şehirler yarışıyor" 

Dünyada artık ülkeler kadar şehirlerin de yarıştığını söyleyen Erdoğan, "Tekirdağ ülkemizin büyüme ve gelişme potansiyeli en yüksek illerinden bir tanesi. Hükümet olarak Tekirdağ her türlü yatırımı yaptık, yapıyoruz. Ancak Tekirdağ belediyecilik bakımından aynı gelişmeyi maalesef gösteremiyor. Belediyelerin çoğu bakanlıkların şehre gösterdiği ihtimamın yarısını bile gösteremedi. Tekirdağ halkı yeteri kadar istifade edemiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Tekirdağ’da gönül belediyeciliğini göreceğiz. Artık meclisimizin başında da Tekirdağlı bir kardeşiniz Prof. Dr. Mustafa Şentop var. Şentop hocamızın da destekleriyle bakanlıklarımızla belediyelerimizle özel sektörümüzle el ele vererek Tekirdağ’ı hak ettiği konuma süratle çıkartacağız. Cumhur İttifakı'nın Tekirdağ’da bunu başaracağına inanıyorum. Gelin artık birilerinin hiçbir iş yapmadan sadece hepimize ait olan belli yerleri istismar ederek Tekirdağ’ın önünü tıkamasına izin vermeyelim. Gelin artık Tekirdağ’da istismar siyasetinin önünü kapatıp hizmet siyasetini başlatalım" diye konuştu.

"Bay Kemal 2 buçuk ödemeye mahkum oldu. Parayı alınca Mehmetçik Vakfı’na hibe edeceğim" 

Duyduğuma göre hükümetin CHP’li belediyelere para vermediği yalanına sarılıyorlarmış" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öyle mi? Bay Kemal’de söyledi mi bunu? Şimdi ben size rakamları vereceğim. Ben resmi rakamla konuşurum Bay Kemal yalanla konuşur, iftirayla konuşur. Bay Kemal’den biliyorsunuz son olarak 2 buçuk milyon mahkum oldu. Henüz parayı almadım. Hani bir Man Adaları diye bir şey uydurdu, aileme bana hani 2 buçuk milyon. Bu parayı aldığımda paranın yeri belli inşallah Mehmetçik Vakfı’na parayı hibe edeceğim. Çünkü Bay Kemal’in böyle adresleri yok ama bizim var. Biz bu yolda böyle yürüyeceğiz. Adamın ilk yalanı değil ki bak şimdi onun için yardım sandığı kurdular. Milletvekilleri hepsi kalkıp 5’er bin TL veriyorlar bu parayı ödemeleri için. Yav yalan söyleme de milletvekillerinin başına da iş sarma. Aynı şey HDP’de var aynı şey İYİ Parti’de var. Onlar da mahkum olacaklar. Niye ya gerçek ortada işleri güçleri yalan. Sabah yalan, akşam yalan dürüstlük olmadıktan sonra siyaset olmaz bunlardan da bu memlekete fayda olmaz. Bakın biz her belediye gibi buraya da ödeneğini hep gönderdik ama buradaki iş bilmezler beceriksizler bu parayı sizlere hizmete dönüştürecekleri yerde çarçur ettiler. Biz milletimize hizmet etmeye, son nefesimize kadar hizmet etmeye devam edeceğiz. Aynı şekilde Tekirdağ’a da sonuna kadar hizmet etmeye devam edeceğiz. Şayet büyükşehirde de ilçeleriyle belediyelerimizde bu ahengi yakalarsak Tekirdağ’ı kısa sürede şahlandırırız. Şimdi cumhurbaşkanlığında bu kardeşiniz 4 buçuk yıl var mı? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başında Şentop var mı? İnşallah belediye başkan olarak da burada Mestan kardeşimiz olacak mı? İlçelerde de yine Cumhur İttifak olacak mı? Biz burayı uçururuz yahu Allah'ın izniyle uçururuz" şeklinde konuştu.

"Zaten sen şu anda teröristlerle berabersin" 

Konuşmasının bir bölümünde alanda bulunanlara kurulan ekranlardan videolar da izleten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı açıklamalarını izlettikten sonra, "Terbiyesize bak 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor. İslam dünyasının oturup düşünmesi lazım diyor. Yahu senin Avustralyalı senatörden ne farkın var. Yani terörün kaynağı İslam dünyası mı? Şu hale bak yahu ne günlere kaldık. Terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söyleyecek kadar izanını kaybetmiş kendini kaybetmiş olan birisi halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu bu ülkede siyaset yapıyor. Bay Kemal sen terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söylemeye ne yetkilisinin ne ehilsin. Sen evvelce kendini gözden geçir, kendini. Zira sen zaten şu anda teröristlerle berabersin. Teröristlerle el elesin, kol kolasın sen zaten. Kandil'dekileri, Tendürek’dekileri, Cudi’dekileri Gabar’dakileri yanına alıp onlarla beraber yürüyüş yapan adamın ta kendisisin ama ben inanıyorum ki benim Tekirdağ’daki kardeşlerim de Türkiye’deki CHP’ye gönül veren kardeşlerim de sana inşallah 31 Mart’ta öyle bir Osmanlı tokadı atacak ki bir daha belini doğrultamayacaksın ve ben inanıyorum ki artık bu millet artık bu millet evet CHP’yi de senden kurtaracak yani buna da ihtiyacı var CHP’nin. Maalesef şu ifadeye bak ya yani terörün kaynağına İslam ülkelerini ve ümmeti yerleştiren bu adama oy vermenin dahi ne kadar büyük bir vebali olduğunu artık anlayalım" dedi.

"57. Alay binaları müze olacak" 

Konuşmasının bir bölümünde AK Parti hükümetlerinin Tekirdağ’a yaptığı yatırımları da aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorlu ve Tekirdağ’a millet bahçeleri yapacaklarını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Zaferi öncesi Tekirdağ’da kurduğu 57. Alay’ın binalarını ihya edeceklerini ve gazinin Tekirdağ’a emaneti olan bu binaları müze olarak gelecek nesillere taşıyacaklarını söyledi.

"Bazı askeri alanlar millet bahçesi olacak" 

Tekirdağ’ın tüm sahil şeridini en güzel şekilde temizleyerek bölgenin en önemli turizm merkezi haline getirmekte kararlı olduklarının da altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tekirdağ ve Çorlu’ya içinde millet kıraathanesinin de olduğu millet bahçelerinin yapımına yakında başlıyoruz. Askeri birliklerimizin arazilerinde de istifade ile kuracağımız toplam 40 millet bahçesi ile şehrimizin çehresini değiştireceğiz. İstanbul’u Çanakkale’ye ve sonrasında kuzey Ege’ye bağlayacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nü de içeren Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu projemiz gurur projelerimizden biridir. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ve 101 kilometrelik Malkara-Çanakkale arasının yapımı devam ediyor. İnşallah 2023 yılının başında tamamlamayı hedefliyoruz. Yapımı devam eden Çorlu Havalimanı Kavşağı-Şerefli Limanı bağlantısını Tekirdağ-Malkara ayrımı Barboros Limanı bağlantısı yolunu ve Çerkezköy-Saray yolunu da bu yıl tamamlıyoruz. Tekirdağ- Hayrabolu yolunun ve İstanbul-Edirne-Gümüşova otoyollarındaki çalışmaları ise önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Bölünmüş yolları inşa etme yanında demir yollarımızı da yeniledik. İstanbul-Halkalı-Pehlivanköy-Demirköprü ve Pehlivanköy-Hudut arasındaki mevcut demir yolunu sıfırdan yapmışçasına yeniledik. Tekirdağ-Muratlı yolunu çift hat haline getirdik. Hızlı tren projemizde Tekirdağ da var. Asya-Avrupa koridorunun ilk parçasını oluşturan 7,4 katrilyon maliyeti olan Halkalı-Kapıkule hızlı tren projesini proje olarak söylüyorum hazırladık hem yük hem de yolcu taşımacılığı yapılacak bu hattın ihalesini inşallah en kısa sürede neticelendirip yapımı için gerekli adımları atıyoruz. Yap-işlet-devret modeli ile hayata geçireceğimiz 175 yat kapasiteli Tekirdağ yat limanının uygulama projeleri bitince onun da inşaatına başlıyoruz" dedi.

Çorlu Havalimanı Çorlu Atatürk Havalimanı olacak 

Konuşmasının son bölümünde Çorlu Havalimanı’nın adının Çorlu Atatürk Havalimanı olarak değiştirileceğini sağlayacaklarını da kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çorlu Havalimanı’nın hala hakkıyla çalışmadığına inanıyorum. Bu havalimanının ismini de inşallah Çorlu Atatürk Havalimanı yaparak şehrimize daha güzel hizmet etmesini sağlamalıyız. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konuları bakanlıklarımızla ve belediyelerimizle işbirliği içerisinde hayata geçireceğiz. Yeter ki siz tercihinizi gönül belediyeciliğimizden yana kullanın yeter ki Tekirdağ’daki istismar siyasetine son verin, hizmet siyasetine destek olun. Yeter ki siz emaneti tevazu, samimiyet gayret ile çalışacak ehil kadrolara teslim edin inanın bana gerisi çok kolay" diye konuştu.  

Halil Dağ - Serdar Şahin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi Adıyaman Üniversitesi ev sahipliğinde “15-22 Nisan Turizm Haftası” etkinlikleri kapsamında “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi. Adıyaman’ın 2023 yılı ve öncesindeki turizm karnesinin değerlendirildiği ve 2024 yılına dair beklenti ve planlamaların aktarıldığı etkinlikte panelist olarak Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Caner Çalışkan, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Kültür ve Turizm Uzmanı Mustafa Ekinci ve Park Dedeman Genel Müdürü Furkan Polat yer aldı. Vehbi Koç Konferans Salonundaki panele Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Aydın, Prof. Dr. Selcen Yüksel Perktaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Mahmut Gürsoy, Üniversite akademik ve idari çalışanları ile öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bekir Kocadaş’ın yaptığı panel, saygı duruşu ve okunan istiklal marşının akabinde başladı. Panelin açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, 2023 ve 2024 yıllarındaki Adıyaman turizm istatistiklerini paylaşarak, turizmin Adıyaman için öneminden bahsetti. 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin Adıyaman‘daki turizm sektörüne önemli ölçüde sekte vurduğunu ifade eden Gelse, otel ve yatak sayısının yarı yarıya düştüğünün altını çizdi. Tüm olumsuzluklara rağmen turizm sektörünün çok hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyleyen Gelse, Adıyaman’ın 2 Nisan 2023 tarihinde ilk turizm kafilesine ev sahipliği yaptığını belirtti. Müdür Gelse, “Otellerimizin deprem sonrası güvenli olmadığına dair kamuoyunda yer bulan söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Tüm otellerimiz sürdürülebilir turizm sertifikasına sahip, fiziki anlamda da güvenli işletmelerdir. Bu olumsuz algıyı kırmamız gerekmektedir. Eşsiz bir turizm destinasyonuna sahip olan Adıyaman için bu süreçte tanıtım faaliyetleri açısında büyük önem taşıyor. Ama öncelikle bu şehrin insanlarının bu şehirdeki hazinenin farkına varması gerekir. Adıyaman’ın yeniden ayağa kalması için üç önemli parametre vardır. Bunlar; tarım, turizm ve teknoloji-sanayidir Bu parametreleri göz ardı etmeden şehir olarak elimizi taşın altına koymamız gerekmektedir” dedi. Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Sabbağ ise, turizmin gerek şehirler gerekse de yerel halk için önemine değinerek, Adıyaman’ın geleceği için turizm sektörünün canlanarak eski ivmesini yakalaması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmaların ardından panelistler Doç. Dr. Caner Çalışkan, Mustafa Ekinci ve Furkan Polat sunumlarını gerçekleştirildi. Program sonunda panelistlere Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aydın tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Antalya Antalya’da meteoroloji uyardı, ekipler teyakkuza geçti Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısından sonra teyakkuza geçti. Büyükşehir ve ASAT ekipleri, alt geçitler ile cadde ve sokaklardaki mazgalları temizlerken herhangi bir olumsuzluğa karşı nöbetçi ekipler oluşturdu. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’da 20 Mart Cumartesi günü Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, itfaiye ekipleri başta olmak üzere, ASAT, Fen İşleri, Destek Hizmetleri, Zabıta, Park Bahçeler, Temizlik İşleri, Ulaşım, Sosyal Hizmetler gibi önemli birimler de nöbetçi ekipler oluşturuldu. Hatlar temizleniyor Hazırlık çalışmaları kapsamında, Düden Şelalesi’nde oluşabilecek bir taşkın riskine karşı Düden Çayı üzerinde tarımsal sulama için Altınova ve Güzeloba’da bulunan regülatörlerin kapakları, biriken su denize akıtıldı. Alt geçitler ve yol güzergahlarındaki mazgallarda ekipler temizlik çalışması yapıyor. 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu ASAT oluşabilecek kanalizasyon tıkanmaları ve su baskını ihbarlarına karşı acil müdahale ekiplerine ilave olarak, 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu. ASAT, şiddetli yağış uyarısına karşı kamyon, kepçe kanal açma kombine aracı, kuka yüksek basınçlı kanal açma araçlarını hazır bekletiyor. Büyükşehir Belediyesi, mazgallarda tıkanmalara sebep olabilecek poşet, pet şişe ve ağaç dallarının temizlenme noktasında ilçe belediyeleri de uyararak, gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.