Sarıbal Türkiye’de 32 milyon dönüm arazinin atıl durumda olduğunu ve şu an sulanmayan 7-8 milyon arazinin de ekilememe riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Sarıbal, “Eğer siz ihracatın önünü kesiyorsanız bunun adı gıda krizidir. Ama bizi gelecekte daha büyük bir kriz bekliyor hammadde, üretim krizi” dedi.

Sarıbal düzenlediği basın toplantısında tarım sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Sarıbal, Türkiye son 16 yılda 32 milyon dönüm arazini kaybettiğini belirterek, üretim maliyetlerinin de sürekli arttığına işaret etti. Sarıbal şunları söyledi:

'İTHALAT SOPASI İKTİDARI DÖVMEYE BAŞLADI'


“Kötü politikalar nedeniyle üretim maliyetleri sürekli arttı. Gübre 5 kat 6 mat arttı işçilik 5 kat arttı. 2002-2008 arasında düşük kur yüksek faiz politikası uygulandı. İthalat yerli üretimden daha ucuz hale geldi. Bugün tam tersi oldu. Buğday, arpa, mısır dünyanın en ucuz ülkelerinden bir tanesiyiz. Neden un ve yem ihracatını durdurduk. İthalat sopası kendi iktidarını dövmeye başladı.”

'DESTEK OLMAZSA ÜRETİM DÜŞECEK'


Sarıbal, “Hemen sulanmayan 7-8 milyon hektar sulanmayan arazinin mutlaka ekilebilmesi gerekiyor. Mazot, tohum, gübre desteklenmeden ekilebilmesi zor görünüyor. Ekilse bile gübre atmayacaklar. Kendi elimizdeki tohumları serpeceğiz diyorlar. Ama gübre, ilaç atmazsa...Bugün bir kriz yaşıyoruz, bu bir gıda krizidir. Eğer siz ihracatın önünü kesiyorsanız, yemin bile önünü kesiyorsanız bunun adı gıda krizidir. Ama bizi gelecekte daha büyük bir kriz bekliyor hammadde, üretim krizi. Mutfak yanıyor, insanların ekonomik durumu çöktü, pazardan hangi ürünü alabileceksiniz. O yüzden toprakların güvencesi için toprakların ekilebilmesi lazım. Bir ay sonra ekimler başlayacak. Tohuma acil destek, mazota acil indirim, ilaçta destek gerekiyor. Taban fiyatları bir yıl önceden alım garantili olarak açıklanmazsa ekim ve seneye üretim daha da az olacak. İklim yeterli olmazsa gübre, ilaç, bakım yoksa sıkıntı olacak. Zaten verim sıkıntısı var” dedi.