EKONOMİ - 22 Eylül 2020 Salı 10:36

Kilosu 700 TL'ye satılıyor

A
A
A
Kilosu 700 TL'ye satılıyor

Aydın’da son yıllarda artan reçine üretimi köylünün geçim kaynağı oldu. Kilosu 700 TL'ye ulaşan fiyatlara satılan Reçine, gençlerin köyden kente göçlerinin önüne geçilmesine olanak sağladı.

Orman Genel Müdürlüğü'nün orman köylüsüne destek projeleri arasında yer alan reçine üretimi sayesinde orman köylerinde yaşayanlar ek gelir elde etmeye başladı.

Çam ormanlarında sürdürülen reçine üretimi ile köyden kente de göç olayının önüne geçildiği proje ile reçine ithalatında da azalma yaşanmaya başladı.

Orman köylerindeki köylülerin ormanları koruması ve ormanlardan gelir elde etmesini sağlamayı amaçlayan 1950’li yıllardaki ORKÖY projesi kapsamında başlatılan çalışmalarla bugüne kadar antepfıstığı-melengiç, kekik, bal ormanları, defne ve kestanenin ardından son 30 yılda gelişmeye başlayan reçine üretimi her geçen gün giderek artıyor.

Türkiye'de dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla sürdürülen çalışmalar sayesinde kimya ve ilaç sanayinde kullanılan reçinenin ithalatının azaltılması amaçlanıyor. Reçinenin içinde bulunan Terebentin ve Kolofan; boya, seramik, ayakkabı, mobilya, kağıt, kozmetik ve tıp olmak üzere bir çok alanda kullanılıyor. Mürekkep ile cila yapımı ve boyacılık sektöründe de kullanılmaktadır. Ülkemizde 1800’lü yıllarda başlanmış olan fakat plansız ve istenilen düzeyde olmayan reçine üretimi, son yıllarda planlı, projeli bir şekilde yapılarak ekonomiye katkı sağlanıyor. Çoğunlukla endüstri sektöründe tercih edilen reçine; ağacın gövde kısmına bıçak ile yaralar açılarak bu yaralardan sızmakta olan reçineler özel kaplar içinde biriktiriliyor. Bir ağaçtan yılda ortalama bir buçuk kiloya yakın saf reçine elde ediliyor. İşlendiğinde oldukça değerli hale gelen reçinenin kilosunun yaklaşık 700 TL’ye ulaştığı ifade ediliyor. Doğru teknikle yapılması durumunda; ağaçtan reçine almak ağaca zarar vermediği gibi aksine onu dış etkenlere karşı dirençli yaptığı biliniyor.

Orman köylerinde yerel halkın ek gelir elde etmek için sürdürdüğü reçine üretiminde üretiminin ilk aşaması olarak çam gövdelerinden kabuk açma (kızartma) ve yara açma (açılan yaralar ağaca kesinlikle zarar vermiyor) işlemi yapıldı. Reçinenin toplanacağı torbalar ağaçlara zımbalanarak takıldı. Her 20 günde bir yara açma işlemi tekrarlanarak reçine biriktirme işleminin takip edileceği belirtildi.

Köylü gençlere iş imkanı sağladıklarını ve bu nedenle kentlere göçü engel olduklarını ifade eden taşeron firma yetkilisi Kemal Aksoy, “Biz bu işi 90’lı yıllardan beri yapıyoruz. Arkadaşlar da birkaç yıldır çalışıyorlar. Ağırlıklı olarak genç kesimin çalıştığı bu işin ek istihdam ve gençlerin köyde kalması için devamlılığını istiyoruz. Aynı zamanda tarım işi de yapan gençler reçine işinden de iyi bir kazanç elde ediyorlar. Biz normal bir kızıl çamdan ortalama yıllık bir buçuk kilogram reçine alıyoruz” dedi.

Reçine iş sayesinde il dışında iş aramaktan vazgeçtiğini ve köyde kaldığını ifade eden Mustafa Özyiğit, “29 yaşımdayım. Daha önce işsizlikten dolayı İzmir’e göç etmeyi düşünüyordum. Geçen sene bu işe başladık. İyi verim elde ettik. Onun için köyde kalmayı planladım. İş güzel. Bize bu işi sağladığı için Orman Genel Müdürlüğüne teşekkür ederim. Biz kendi arazimizde çalışırken ormandaki kazandığımız para arazimizden daha üzerine bir kat daha artması bize katkı sağladı” dedi.

Karacaören Mahalle Muhtarı İsa Demir de konuşmasında; “30 yıldır reçine işi yapıyoruz. Çok da memnunuz. Bu iş sayesinde gençliğin ilçeye veya dışa gitmesini önledik. Şu anda gelir durumumuz güzel. Önceki yıllarda fıstık çamı, kekik gibi şeyler yapıyorduk ama şu anda reçineden daha fazla verim aldığımız için bu işe ağırlık verdik. Devletimize, orman bakanlığımıza bu imkanları bize sağladığı için ayrıca teşekkür ederiz” dedi.

Ali Soydemir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.