Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Kontrollü sosyal hayat” olarak tanımlanan döneme bugün itibarı ile başlanıyor… 2 aya yakın bir zamandır koronavirüs tedbirleri kapsamında kapatılan berber, kuaför, güzellik salonu ve AVM’ler kontrollü şekilde faaliyete geçecek…

        Birçok gazeteci/yazarın aksine normalleşme amacıyla başlatılmış olan bu yeni dönemi destekliyorum…

        Ve tüm kalbimle yeni dönemde virüsün yayılımı konusunda olumsuz bir etki yaşanmaması için de dua ediyorum.

        İnşallah Bilim Kurulu’nun tavsiye kararları bu yeni dönemde bire bir uygulanır ve salgının yeniden ilk günlerine dönmesinin de önüne geçilir.

        Sanıyorum bu önümüzdeki bir hafta, sonraki gelişmelerin de nasıl olacağı kararında etkili olacak.

        Bir aksilik olmaz ise eğer…

        Mayıs ayı sonu gibi güneşi hep beraber görmeye başlarız…

        Başta İstanbul olmak üzere hâlâ girişin çıkışın yasak olduğu şehirlerde yaşayan insanlar da diğer şehirlerde yaşayanlar gibi özgürleşecek…

        Malumunuz önümüz yaz ve başta Muğla’nın turizm merkezlerinden Bodrum olmak üzere Ege kıyılarında yazlık evleri olan vatandaşlar da bu özgürlüklerden faydalanmaya çalışacak.

        Virüsün Türkiye’de ilk tespitinin hemen akabinde henüz şehirlerarası yasak konulmamışken bazı yurttaşların karantina sürecini daha rahat geçirmek için yazlık evlerine akın ettiğini biliyoruz.

        REKLAM

        Bodrum da bu akınlardan en çok payını alan ilçelerden biriydi…

        Ve hatırlarsanız Belediye Başkanı Ahmet Aras özellikle İstanbul ve Ankara gibi metropollerde yaşayan vatandaşlara bir çağrıda bulunmuş; “Hastane ve yatak sayımız az! Lütfen gelmeyin!” demişti…

        O çağrı salgının o ilk günlerinde yapıldığı için anlayışla karşılamıştım…

        Ancak kusura bakmasın Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün…

        Geçenlerde, kente giriş çıkış yasağının kalkmasının ardından Haberturk.com’a verdiği özel bir röportajını okudum.

        Salgının ilk başladığı o kabus günlerin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hâlâ o ilk günlerdeki hava varmış gibi konuşuyor.

        HAVA AMBULANSLARIMIZ NE İÇİN?

        Kent sınırları içerisinde yazlıkları olanlara dosdoğru; “Sakın gelmeyin!” falan demiyor ama belli ki başta Bodrum olmak üzere Muğla’ya gelenlerden ve tüm metropollerdeki yasaklar kalkması halinde gelecek olanlardan…

        Rahatsız.

        Diyor ki; “Kentte hastane sayısı 23, yatak kapasitesi de yaklaşık 2 bin… Normalleşme sürecinde rehavete kapılmak, tedbirleri gevşetmek ikinci bir hastalık dalgasına neden olabilir!"

        Yani Başkan Gürün yazlık mülk sahibi olanların Muğla’ya gelmemesine gerekçe olarak kentteki hastane ve yatak sayısının azlığını gösteriyor.

        Bir kere bu gerekçeyi anlamak çok mümkün değil.

        Evet. Ben de Bodrumluyum yazları. Ve biliyorum ki hastane meselesi büyük sorun. Özellikle de turizmin peak yaptığı dönemde.

        Ama bu sorunu aşmak çok da zor değil!

        Nihayetinde Muğla’nın etrafında en fazla 2 saatte ulaşılabilen Denizli, Aydın, İzmir gibi birçok büyük il var ve dahası artık o kadar güzel bir otoban var ki…

        REKLAM

        İstanbul gibi dev bir metropole bile acil bir durumda otobanı kullanarak ulaşmak en fazla 6 saat!

        Kaldı ki bu Covid-19 kalp krizi gibi anında alıp götüren bir hastalık da değil!

        Hava ambulanslarımız gidip Sudan’dan, İsveç’ten hasta getiriyor da Bodrum’dan, Datça’dan, Dalaman’dan İstanbul’a, Ankara’ya mı götüremeyecek!

        Allah korusun… İnşallah böyle bir şey olmaz ama diyelim ki Muğla sınırlarında Covid-19 hasta sayısında aşırı bir artış oldu ve kentte ki sağlık merkezleri de yetersiz kaldı.

        Böyle bir durumda çevre illerden destek alabilmek pekala mümkün…

        O nedenle Sayın Gürün’ün İstanbul, Ankara gibi metropollerde günlerdir beton yığının içerisinde yaşamak zorunda kalan ve o betonların içinden çıkıp ferahlamak için bir an evvel vergisini ödediği yazlık mülküne gitmek isteyen insanlara hitaben; “Gelmeyin! Çünkü size doğru dürüst hizmet sunamayız!” mealine gelen o açıklamaları yapmış olması büyük talihsizlik!

        Bir de hatırlatırım… Bu yazlıkçıların çoğu bütün birikimlerini senenin 5/6 ayını yeşillikler içinde, deniz kenarında geçirmek için Bodrum’a bağlamış emekli insanlar…

        Ben sitemde yaşayan komşularımdan biliyorum.

        Bu yıla kadar Nisan/Mayıs dediniz mi koşa koşa gelen bu insanlar zaten yeterince boğuldular karantina sürecinde…

        Bir de üzerine bu insanlara “Gelmezseniz çok seviniriz!” demek hiç olmadı.

        BODRUM HAZIR! PEKİ NASIL?

        Neyse ki Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın bu konudaki fikri biraz değişmiş…

        Dün köşe komşum Muharrem Sarıkaya’ya konuşmuştu.

        Sarıkaya’ya kente giriş çıkış yasağının ardından yansıyan şu meşhur; “Millet Bodrum’un kapısına dayandı!” haberlerini yorumlamıştı.

        REKLAM

        Şu an Bodrum’da olan biri olarak şaşırmıştım o haberlere çünkü nüfusta hiçbir artış falan gözüme çarpmadı.

        Öyle olması normalmiş çünkü zaten doğru değilmiş.

        O fotoğraf dahi Bodrum’un girişinden değil, Muğla’nın girişindenmiş.

        Uzatmayayım…

        Sarıkaya’nın yazısında asıl yanıtını merak ettiğim soruyu görmeyince bir de kendim aradım Ahmet Aras’ı…

        “Aynı noktada mısınız? Siz de hâlâ gelmeyin diyor musunuz insanlara?” dediğimde…

        “Sevilay Hanım… O çağrımız salgının ilk zamanları için yapılmış bir çağrıydı… O an çok paniktik ve hazır değildik. Dolayısıyla da o çağrı bir zorunluluktu… Ancak şu an durum çok farklı. Evet çok az hastanemiz, yatağımız var ama en azından Bodrum pandemi koşullarında yaşam için hazır! Her şeyi düşündük ve belediye olarak tüm tedbirlerimizi salgına göre aldık. Dolayısıyla yasaklar kalktığında burada evleri olan vatandaşlarımızı elbette ki tüm sosyal izolasyon kurallarına uyma şartı ile Bodrum’a bekliyoruz…” diyor…

        Yazlıkçılarından beklediği şey ise trafik, kalabalık yaratmayacak şartlara göre davranmaları…

        “Gelsinler başımız üzerinde yerleri var ama büyük hassasiyet bekliyoruz vatandaşlarımızdan… Şu anda denize girmek yasak. Ne zaman bu yasak kalkar bilmiyoruz ama Bodrum’da çoğu evin bahçesi vardır. Ya da terası, balkonu… Mümkünse vatandaşlarımız bu yaz sezonunu bahçelerinde, balkonlarında değerlendirsin. Market alışverişine maskesiz gitmesinler. Sahillerde sosyalleşmeden uzak dursunlar yeter… Sorun yok!” diye de ekliyor…

        YAZLIKÇILARIN GİDİŞİ SIRAYA KONULMALI

        Özetle…

        Geçirilen karantina süreci nedeniyle psikolojisi bozulan ve bu psikolojiyi aşmak için Bodrum’daki yazlık evinin hayalini kuranlar için güzel bir fırsat var…

        REKLAM

        Ancak tabii bu fırsatı değerlendirmek isteyenlerin 500 bin insanı kapsadığı düşünülüp ona göre bir organizasyon yapılmalı.

        Yasak kalktığı anda herkes yazlığına gitmeye kalkarsa durum işte o zaman berbat bir hal alır.

        O nedenle İçişleri Bakanlığı’na büyük sorumluluk düşüyor.

        Bu konuda bir planlama hazırlığı şart…

        Mesela şimdiden, kim nereye gitmek istiyor başvurular alınabilir ve bu başvurular da sıralamaya konulabilir…

        Belli ki gidecek insanlar.

        Aylardır çektikleri bu ızdırabı unutmak için arkasına bile bakmadan kaçacak insanlar!

        Ona göre bir planlama şimdiden olursa eğer…

        En azından kaos olmaz.

        Kargaşa yaşanmaz.

        Diğer Yazılar