POLİTİKA - 10 Mayıs 2020 Pazar 12:37

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: 'Türkiye kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir limandır'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: 'Türkiye kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir limandır'

Amerikan Şirketler Derneği’nin video konferans yöntemiyle düzenlediği Yönetim Kurulu Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay konuk oldu. “Değişmeyecek gerçek, Türkiye'nin sahip olduğu güçlü üretim altyapısı, dinamik iş gücü ve pazar olanaklarıyla kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir bir liman olmasıdır" açıklamasında bulundu.

Türkiye’deki ABD merkezli şirketleri temsil eden Amerikan Şirketler Derneği’nin (AmCham Türkiye/ABFT) COVID-19 salgını sürecinde Türkiye-ABD arasındaki sosyal, ekonomik ve ticari iş birliğinin değerlendirilmesi amacıyla düzenlediği Yönetim Kurulu Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay video konferans yöntemiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden konuk oldu. İki ülke arasındaki dayanışmanın COVID-19’la mücadeledeki önemine vurgu yapılan toplantıda, AmCham Türkiye üye şirketlerinin, salgının Türkiye’de yayılmasının önlenmesi amacıyla bugüne kadar 35 milyon TL nakdi ve ayni destek sağladığı belirtildi. Toplantıda aynı zamanda ABD Yatırım Raporu’na dair bilgi sunuldu.

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, dünyanın çeşitli bölgelerinde yayılım göstermesinin ardından Türkiye’de de etkisini gösteren COVID-19 salgınına ilişkin açıklamalarda bulunurken, süreçte Türkiye-ABD arasındaki sosyal, ekonomik ve ticari dayanışmanın salgınla küresel mücadelede örnek teşkil ettiğine vurgu yaptılar.
"Türkiye kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir limandır"

Salgın döneminde AmCham Türkiye üyelerinin temsilcisi oldukları firmaların ülkelerindeki muhataplarla istişare ve iletişiminin önceki dönemlere göre daha kritik bir hal aldığını belirten Oktay, tüm ülkeler için zor olan bu sürecin fikir alışverişinde bulunularak ve karşılıklı çözümler üretilerek aşılabileceğini ifade etti. Toplumları birçok yönden derinden etkileyen salgının küresel ekonomide de yakın tarihin en ciddi ekonomik şoklarından birini yaşattığını belirten Oktay, “Değişmeyecek gerçek, Türkiye'nin sahip olduğu güçlü üretim altyapısı, dinamik iş gücü ve pazar olanaklarıyla kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir bir liman olmasıdır. Salgının etkileri tüm dünyaya, Çin gibi tek bir üretim merkezine bağlı olmanın sürdürülebilir bir politika olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Küresel şirketler bu doğrultuda üretim merkezlerini yeniden konumlandırmaya başladılar. Türkiye birçok farklı sektörde üretim ve yatırımda merkez üssü olmak için kabiliyete fazlasıyla sahiptir. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden tanımlanmaya başladığı bu ortamda Türkiye yatırımcılara cazip avantajlar sunuyor. Salgın süresince ve salgın sonrası oluşacak 'yeni normal'e göre hem ülkemizdeki mevcut uzun vadeli dış yatırımların daha da büyümesini, hem de yeni dış yatırımların Türkiye'yi en iyi şekilde değerlendirmesini arzu ediyoruz” dedi.

“Çalışanlarımızın sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması en büyük önceliğimiz”

“AmCham Türkiye üye şirketleri; Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklama ve yönlendirmeler doğrultusunda, COVID-19’a karşı koruyucu tedbirleri en yüksek seviyede almayı sürdürüyor” diyen Turnaoğlu, “Üyelerimiz hem çalışan sağlığının korunması hem de farklı sektörlerde artan talebin karşılanması önceliğiyle acil durum önlem planlarını uygulamaya aldılar. 100 bin kişiye istihdam sağlayan 110’dan fazla üye şirketimiz COVID-19 salgınına karşı mücadele vermeyi sürdürüyor. Çalışanlarımızın sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması en büyük önceliğimizdir. Bu zorlu sürecin hep birlikte üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz”

Amerikan sermayeli şirketlerin Türkiye’deki yatırımları ve sağladıkları istihdam ile bugün ve gelecekte Türkiye ekonomisi için değer oluşturmaya devam edeceğini vurgulayan Turnaoğlu, “Türkiye’yi global pazarlara taşıma hedefimiz doğrultusunda Türkiye’nin rekabet gücünün korunmasına ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Turnaoğlu, “Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. AmCham Türkiye olarak üyelerimiz ile birlikte Covid-19 salgınının ülkemizdeki etkilerini en haz hasarla atlatmak üzere süreci tüm hassasiyetimizle sürdürüyoruz. Bu kapsamda üye şirketlerimiz şu ana kadar ülkemize 35 milyon TL nakdi ve ayni destekte bulundular. Önümüzdeki süreçte, ekonomi ve ticaretin sürekliliğini sağlamak üzere, çalıştığımız Türk KOBİ’lerinin de küresel değer zincirine katılmaları yönündeki çalışmalarımıza hız kazandıracağız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta otobüs şoförü ’insanlık ölmemiş’ dedirtti 2018 yılında kolu kırılan çocuğu hastaneye götüren, 2023 yılında kaza yapan motosikletli kuryeye yardım eden halk otobüsü şoförü, bu kez de evinin yolunu kaybeden yaşlı kadın için seferber oldu. Yardımsever şoförün yaptığı hareket takdir topladı. 2018 yılında Özel Halk Otobüsü ile sefer halindeyken kolu kırılan çocuğu hastaneye yetiştiren, 2023 yılında yağmurlu yolda kaza yapan motosikletli kuryeye yardımcı olan şoför Muhammet Cin, örnek bir davranışa daha imza attı. 23 Nisan tarihinde duraktan otobüse binerek, tansiyonunun yükseldiğini ve yolunu kaybettiğini söyleyen yaşlı kadını, görevli olduğu hattan çıkarak evine bıraktı. Halk otobüsü şoförünün bu hareketi ‘insanlık ölmemiş’ dedirtti. Rahatsızlanan yaşlı kadını duraktan aldığını belirten şoför Muhammet Cin, “23 Nisan günü akşam Gülyurt seferine çıktım. Meydana geldim bir teyze Deveci Camisini sordu. Deveci Camisini bilmediğimi söyledim, tekrar hattıma devam ettim. Kılavuz Mahallesine gittim, orada teyze inmek istediğini söyledi. Yolcular da Deveci Camisinin burada olmadığını söyledi. O an caminin uzak olduğu aklıma geldi. ‘Teyze sen burada dur, gerekirse ben seni evine kadar bırakacağım. Burada inip mağdur olma’ dedim. Teyze, tansiyonunun yükseldiğini ve gözlerinin zor gördüğünü söyledi. Ailesini aradım, kızıyla irtibata geçtik. Evinin adresini öğrendim. Hattan çıkarak teyzeyi evine kadar bıraktım. Ailesi teşekkür etti, teyze dua ederek indi. Onlardan da Allah razı olsun, dualar ettiler. Yolcular da sağ olsun tepki göstermediler. İnsanlık görevimizi yaptık, kim olsa yapardı. İyilik yapmak asil Türk insanının kanında vardır” şeklinde konuştu.
Van Öğretmen ile öğrencinin gülümseten diyalogu Van’ın Gürpınar ilçesinde görev yapan sınıf öğretmeni ile öğrencisinin sosyal medyaya yansıyan diyalogu izleyenleri gülümsetirken öğrencinin oğlağına ise çok sevdiği öğretmeninin ismini verdiği ortaya çıktı. Gürpınar ilçesinde yer alan Kırkgeçit İlkokulunda görevli sınıf öğretmeni Umut Gürpınar ile öğrencisi Umut Berge’nin ‘yeni doğan oğlak’ görüntüsü sosyal medya platformlarında milyonlara ulaştı. İzleyenleri gülümseten diyalog, sınıf öğretmeni Gürpınar ile kucağında oğlak olan öğrenci Berge arasında geçti. Sınıf öğretmeni Gürpınar, evine döndüğü sırada kucağında yeni doğan sevimli bir oğlakla öğrencisi Berge geldi. Berge, "Öğretmenim bakın bizim keçimiz oldu" dedi. Bu sırada oğlağın güzel olduğunu söyleyen öğretmen, ayrıca oğlağın adını sordu. Öğrencinin ise ‘Emrah’ diye cevap vermesi izleyenleri gülümsetti. “Paylaşılan video çok beğenildi” İHA muhabirine konuşan Sınıf Öğretmeni Umut Gürpınar, okuldan çıkıp eve doğru giderken Umut isimli öğrencisinin kucağında oğlakla kendisine doğru geldiğini belirtti. Bunun güzel bir anı olacağını düşünerek cep telefonunu çıkarıp kayıt altına aldığını ifade eden Gürpınar, “O anda spontane olarak oğlağın adını sordum. Umut da o an düşünerek oğlağın adının ‘Emrah’ olduğunu söyledi. Bunu sosyal medyada paylaştığımda çok fazla insanın beğendiğini, insanların talep gösterdiğini gördüm. Bu da bizi çok mutlu etti. Köy öğrencileri merkezde yer alanlara göre daha naif, daha temiz, biraz daha yaşantıları az çocuklar oluyorlar. Ben köy öğretmeni olmayı çok seviyorum. Öğretmenliğin en kutsal yapıldığı yerler. Umut; akıllı, zeki ve akademik başarısı yüksek bir öğrencimizdir” dedi. Köyde yaşayan çocukların tamamında hayvanlara karşı bir sevgi olduğunu dile getiren Gürpınar, “Çocuklar, bir keçiyle karşılaşınca korkmak, çekinmek yerine sarılıp, kucaklayıp öğretmene koşarak getirebiliyor” diye konuştu. Hayvanları çok sevdiğini söyleyen minik öğrenci Umut Berge ise oğlağa çok sevdiği ‘Emrah’ öğretmenin ismini verdiğini kaydetti.
İstanbul TAV Havalimanları ilk çeyrekte 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi TAV Havalimanları 2024’ün ilk üç ayına ilişkin finansal ve operasyonel sonuçları açıkladı. TAV bu dönemde 321 milyon avro ciro ve 86 milyon avro FAVÖK elde etti. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV’ın işlettiği havalimanlarında dış hat trafiği geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, “Kış döneminde yolcu trafiğimiz uzayan turizm sezonu ve havalimanlarımıza uçan havayollarının yürütmekte olduğu filo genişletme stratejilerinden olumlu etkilendi. Böylece birinci çeyrekte, geçen seneye göre dış hat yolcumuz yüzde 27, toplam yolcumuz da yüzde 22 büyüdü. Gerek İzmir, gerekse Ankara havalimanlarımız iç hattan dış hata transfer stratejisine odaklanan AJet, Pegasus ve SunExpress’in filo büyümesinden olumlu etkileniyor. Faaliyetlerimizdeki başarının tamamını finansal sonuçlarımıza da yansıtmayı başardık. Ciromuz yüzde 28 artarak 321 milyon avroya ve FAVÖK de yüzde 97 artarak 86 milyon avroya ulaştı. Düşük sezonda olmamıza rağmen net kar da pozitife döndü ve 9 milyon avro oldu. İyi bir başlangıç yaptığımız 2024’ün yüksek sezonu olan yaz aylarında da canlı bir trafik beklemeye devam ediyoruz. Erken rezervasyonlar da bize bu yönde olumlu sinyaller veriyor" dedi. "Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde, Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz" Tarihi ölçekteki büyük yatırım programlarının planladıkları takvime uygun bir şekilde ilerlediğini söyleyen Kaptan, "Bu program doğrultusunda Antalya, Almatı ve Ankara Esenboğa havalimanlarımızla birlikte diğer havalimanı ve hizmet şirketlerimize yatırım yapıyoruz. Almatı yatırımımız yüzde 94 oranında tamamlandı ve Haziran 2024’te yeni dış hat terminalinin açılışını yapmaya hazırlanıyoruz. Yeni terminalin Almatı yolcusu için hizmet kalitesi ve seyahat tecrübesinde iyileşme oluşturmasını bekliyoruz. Yüzde 77 oranında tamamlanan Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde ve yüzde 42 oranında tamamlanan Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmiş olmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımıza ek olarak, Medine Havalimanı’nın kapasitesini yıllık 8 milyon yolcudan 18 milyon yolcuya çıkaracak ve iki etap halinde yapılacak olan ek yatırımlara da katılma kararı aldık. Bu büyük yatırım programımız sonucunda 2020 yılında 8 sene olan ortalama işletme süremizi 2024 yılında 29 yıla çıkardık. Satın alma bedelleri ve kira peşinatlarını dahil ettiğimizde 2025 yılına kadar toplam yaklaşık 2,5 milyar avro yatırım büyüklüğüne ulaşmış olacağız. Bu büyüklük sektörümüzün geleceğine olan güvenimizin en önemli göstergesidir. Programımızda mesafe kaydettikçe yatırımlarımızın meyvelerini de almaya başlıyoruz. Bu kapsamda, 2024 yılı için 430 milyon ile 490 milyon avro arasında FAVÖK beklemeye devam ediyoruz. İlerleyen senelerde yatırımlarımızdan daha da artan geri dönüşler bekliyoruz ve kendimize orta vadede 2018 yılında yakaladığımız tarihi en yüksek FAVÖK seviyesi olan 573 milyon avroyu geçme hedefi koyuyoruz. Bu hedef artık kısa zamanda ulaşılabilir bir mesafede duruyor. Çalışanlarımızın büyük gayretleri ve hissedarlarımızla iş ortaklarımızın destekleri sayesinde TAV Havalimanları’nı bir dünya markası haline getirmeyi başardık. Orta vadeli hedefimiz olan tüm zamanların en yüksek FAVÖK rakamına ulaşmak hedefimizi de yakın zamanda birlikte gerçekleştireceğimize olan inancım tam” diye konuştu.