COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

Covid-19 vakalarının tespit ve takibi için ‘İzolasyon Takip Projesi’ isimli bir cep telefonu uygulaması geliştirildi. Uygulama ile ‘izolasyon’ kurallarına uymayan pozitif hastaların güncel yer bilgisine anında ulaşılabilecek. Peşlerine gerekirse polis düşecek. Çin ve Güney Kore’de de başarıyla uygulanan yöntemin detaylarını uzmanlara sorduk.

Haberin Devamı

BİNLERCE HAYAT KURTARACAK

Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Barış Özistek, özellikle Asya ülkelerinin cep telefonu uygulamaları ve dijital teknolojinin sağladığı izleme yöntemlerini kullanarak salgının yayılma hızını düşürdüklerini söylüyor. Özistek, “Bakanlık böyle bir aplikasyonu hayata geçirerek salgınla mücadele adına doğru bir adım attı. Avrupa ülkelerinde henüz böyle bir uygulama yok. Ancak Asya ülkeleri bu konuda bir adım önde” diyor. Peki ama sistem nasıl işliyor? Özistek, aplikasyonlarda uygulanan 2 farklı metot olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “İlk metot, virüslü hastaların doğrudan takip edilmesi ve karantinaya alındıklarından emin olunmasına yönelik. Güney Kore bunu başardı. Türkiye’de uygulanacak olan da buna yakın. Testleri pozitif çıkan hastalar akıllı telefon konum verileri, kredi kartı işlemleri ve kapalı devre kamera sistemleri kullanılarak takibe alınıyor. Karantinadayken dışarı çıkar, birileriyle temas ederlerse ilgili kurumlar devreye giriyor. Hastanın dışarıda geçirdiği süre zarfından iletişime geçtiği herkes, bindiği otobüsteki ya da trendeki kişiler dahil, durumdan haberdar ediliyor. İkinci metot ise Çin’de uygulanan. Sadece hastalar değil, tüm nüfus takibe alınıyor. Herkesin aplikasyonu indirmesi zorunlu. Diyelim ben bugün test yaptım ve pozitif çıktı. Böylelikle geriye dönük 14 gün boyunca kimlerle temas ettiğim kolaylıkla tespit ediliyor.”

Haberin Devamı

COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

 

Pozitif hastaların takibi kolaylaşacak

Özistek, Türkiye’de uygulanacak sistemin daha çok hasta olanların takibine yönelik olacağını belirtiyor ve “Biliyorsunuz herkes hastanede değil. Evde karantinada olanların sayısı bir hayli fazla. İnsanlar doğal olarak sıkılıyorlar ve ‘Kimseye yakın durmam, yaklaşmam, bir çıkayım da hava alayım’ gibi iyi niyetli ancak güvenlik zincirini bozacak düşünceye girebiliyorlar. Bu uygulamayla kişilerin takibi de kolaylaşacak. Duruma başkalarının da enfekte olmaması adına acil müdahale edilebilecek” diyor.

Haberin Devamı

COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

KİŞİSEL BİLGİLER GÜVENCEYE ALINMALI

Teknoloji uzmanı Hakkı Alkan: “Şimdi burada en büyük komplo teorisi şu olacaktır: ‘Acaba devlet bu aplikasyonla kişiler hakkında bilgi toplamaya mı çalışacak?’ İletişim Başkanlığı yaptığı açıklamayla verilerin başka bir hiçbir amaçla kullanılmayacağı ve devlet güvencesinde olacağının garantisini veriyor ancak sistemin güvenliğinin sıkı kontrolü şart. Zira benim COVID-19 hastası olduğum ve tedavi gördüğüm bilgisi çalınıp da kötü niyetli kişilerin eline geçer ya da konumumun belli olmasından dolayı başıma başka bir iş gelirse, o zaman ne olacak? Daha önce yaklaşık binlerce kişinin kredi kartı ve kimlik bilgileri ele geçirilmişti hatırlarsanız. Veriler, insan ve hasta haklarına uygun şekilde saklanabilecekse gerçekten de güzel bir uygulama. Ancak aksi uygunsuz durumlar da yaratabilir.”

Haberin Devamı

COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

SAYGI VE SORUMLULUK DUYGUSU ŞART

Sağlık İletişimi Derneği Başkanı Dr. İbrahim Ersoy uygulamanın hastaların kullanımına göre başarılı olabileceğini ve o nedenle de endişeleri olduğunu söylüyor. “Sizi kaygılandıran nedir?” diye soruyorum. Ersoy, “Herkesin bir akıllı telefonu olmayabilir. Olanların ise o teknolojiyi kullanmaya yatkınlığı olmayabilir. O nedenle cep telefonu uygulamasıyla tüm hastaların takibi ancak bir noktaya kadar yapılabilecektir” diyor. İkinci ve en büyük endişesi ise hastaların uygulamayı kullanıp kullanmayacağına yönelik. Ersoy, “Bu aplikasyonun Asya ülkelerinde başarıyla uygulanmasının sebebi bence teknolojiye olan yatkınlıkları ve alışkanlıkları ile doğru orantılı. Sonuçta bu bir aplikasyon. Telefonunuza yüklüyorsunuz. Telefonunuzu evde bıraktınız ya da yanınıza almadınız ya da kendi telefonunuz değil de bir başkasına ait telefonla dışarı çıktınız. O noktada aplikasyon bir işe yaramayacak. Bunu bizim halkımız yapar mı? Evet, bence yapanlar çıkacaktır. Bu tarz teknolojinin kullanımı toplumun kodlarıyla da alakalı. İnsana saygı ve sorumluluk duygumuz olmadıkça hiçbir aplikasyonun büyük bir başarı sağlaması beklenmemeli” diyor.

Haberin Devamı

COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

APLİKASYON HANGİ ÖZELLİKLERE SAHİP OLMALI

Bilişim uzmanı Osman Demircan: “Herhalde kimse cebimizde taşıdığımız telefonların COVID-19 ile mücadelede önemli silahlardan biri olacağını tahmin edemezdi. Ama oldu. Güney Kore, mobil uygulama ve bu uygulamanın kullanım yaygınlığıyla salgının yayılma hızını düşürmeyi başardı. Şimdi burada sorulması gereken soru şu: Bu uygulama temel olarak nasıl özelliklere sahip olmalı?

* Güçlü bağlantı ve sunuculara sahip olmalı. Güney Kore’de uygulama aşırı talep yüzünden bir süre kullanılamadı. Bizim ise kademeli olarak sisteme geçiyor olmamız önemli bir artı.

* Hasta mahremiyeti gizli kalmalı. Uygulama kullanılırken uygulamanın eriştiği kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Siber güvenlik şart.

Haberin Devamı

* Enfekte kişiyle ilgili bilgilere kurumlar ulaşabilmeli. İlaç ve maske desteği, plazma tedavisi için donör bulunması kolaylığı adına bazı kurumlar bilgilere ulaşabilmeli.

* Hastalık taşıyanların yoğun olduğu bölgeler işaretlenmeli. Dünyadaki örneklerinde hastalık taşıyanların yoğun olduğu alanlara girildiğinde negatif kişileri uyaran sistemler mevcut.

* Şehir kameraları ile entegre edilmeli. Karantinadan kaçılması durumunda kamera sistemlerinde var olan yüz tanıma modülleri devreye girerse kişinin yeri kısa sürede tespit edilebilir.

COVID-19 ile mücadeleye aplikasyon desteği

Yazarın Tüm Yazıları