İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Caner Taybakan getirildi. Mağdurlardan E.D. ile kazada ölen ve yaralananların yakınlarının bulunduğu çok sayıda şikayetçi de duruşmaya katıldı.

"ŞİKAYETÇİYİM"

Kaza sonrası tedavi gördüğünü belirten 16 yaşındaki mağdur E.D. "Araçta yolcu olarak bulunuyordum. 14 numaralı koltukta yolcuydum. Babaeski İlçesi'nden saat 19.00 sularında arabaya bindim. Kaza anına kadar arabadaydım. Şoför değişimi olmadı ve araç hızlıydı. Davacı ve şikayetçiyim" dedi.

Annesi Gülşen ve babası Mustafa Doğan'ı bu kazada kaybeden şikayetçi Nuri Doğan da sanığın cezalandırılmasını ve lisansının iptal edilmesini talep etti. Diğer şikayetçiler de sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep etti.

"KEŞKE BEN ÖLSEYDİM"

Sanık Caner Taybakan ise son sözlerinde, "Bu olaydan çok pişman ve üzgünüm. Kazayı isteyerek yapmadım. Keşke ben de ölseydim. Benim de çoluk çocuğum var" diyerek tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanığın kullandığı otobüsle 30 Ocak 2019 günü saat 23.50 sıralarında Eyüpsultan'da gece vakti yağışlı havada 100 km hızla gittiğini, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, araç hakimiyetini kaybederek tek taraflı kazaya neden olduğunu kaydetti.

Sanık şoföre; 3 kişinin ölümüne, 16 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu ve olayda asli kusurlu olduğu belirtilerek kastın yoğunluğu, ölüm ve yaralı sayısı dikkate alınarak önce 10 yıl hapis cezası verildi.

İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILDI

Sanığın, 70 km gidilmesi gereken yerde 100 km giderek kaza olmaz ümidiyle eylemine devam ettiği belirtilen kararda, bilinçli taksirle olayın gerçekleştiğinden artırım yapılarak, "Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Sanığın duruşmalardaki halini ve taksirli suç açısından uslandırıcı etki yapacağı vicdani kanaatine varan heyet, cezayı netice olarak 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına indirdi.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, 1 yıl 6 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına da hükmetti.

"CAN PAZARI YAŞADI İNSANLAR"

Kazada 58 yaşındaki annesi Gülşen Doğan ve 66 yaşındaki babası Mustafa Doğan'ı kaybeden Nuri Doğan duruşma sonrasında karara ilişkin basın mensuplarına açıklama yaptı.

Doğan, "30 Ocak gecesi Metro Turizm'in karışmış olduğu kazada annemi ve babamı kaybettim. Lara hanım vefat etti. Kardeşim Ebru otobüste can pazarı yaşadı. Can pazarı yaşadı insanlar orada. Bugün mahkeme aşağı yukarı bir yıl sürdü. Bir yıllık süreçte dava bugün sonuçlandı. 11 yıl gibi bir ceza verildi. Benim annem, babam gitti. Çok güzel insanlar gitti. İnsanların daha fazla başlarını yakmasınlar. Benim annem babam gitti, benim annem babam yerine gelmeyecek, geriye gelmeyecek. 10 sene sonra yatıp çıkacak otobüste kazaya sebep olan şoför. Kaldığı yerden hayatına devam edecek ama biz bittik. Bizi tükettiler. Bizim psikolojimiz mahvoldu. Çok kötüyüm" diye konuştu.

İDDİANAME

Eyüpsultan'da 30 Ocak 2019'da gerçekleşen kazada 66 yaşındaki Mustafa Doğan, 58 yaşındaki eşi Gülşen Doğan ile 42 yaşındaki Pelin Yıldırım hayatını kaybetmiş, 16 kişi de yaralanmıştı. İddianamede, olayın saat 23.40 sıralarında şüpheli Caner Taybakan idaresinde bulunan Volkan Metro Turizm'e ait şehirler arası yolcu otobüsüyle D-20 Hasdal Karayolu'ndan İstanbul Havalimanı yönünde seyir halindeyken, yolun sol şeridini kaçırması nedeniyle tekrar sol şeride geçmek istediği esnada, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek, banket dışına çıkarak, yolun sağındaki yere sağ yan yatarak, yaklaşık 40 metre sürtündükten sonra durması sonucu tek taraflı ölümlü, yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği kaydedilmişti. İddianamede sanık Caner Taybakan'ın "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan cezalandırılması talep edilmişti. DHA